Yayınlanma Tarihi: 23.06.2025 14:54 / Dünya Haberleri

ABD Yetkililerinden İran Saldırıları Sonrası Uyuyan Hücre Uyarısı

ABD Yetkililerinden İran Saldırıları Sonrası Uyuyan Hücre Uyarısı

ABD yetkilileri, yüzlerce İranlının serbest bırakılması ve artan misilleme korkusu nedeniyle uyuyan hücre tehdidine karşı uyarıyor.

İran Saldırıları Sonrası Güvenlik Uyarısı

ABD güvenlik yetkilileri, Başkan Donald Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine yönelik askeri saldırılarının ardından ülkede terör destekli uyuyan hücrelerin riski konusunda acil uyarılar yapıyor. İç Güvenlik Bakanlığı (DHS), saldırılardan saatler sonra "ABD’de artan tehdit ortamı" konusunda yeni bir Ulusal Terörizm Danışma Sistemi bülteni yayımladı.

Bülten doğrudan bir tehdit belirtmese de, İranlı yetkililerin ABD’ye olası misilleme tehdidi sonrası yayımlandı. Uyarıda, İran veya vekilleri tarafından yönlendirilen ya da ilham alan şiddet yanlısı aşırılıkçıların, rejim misillemeye çağırırsa saldırılar gerçekleştirmek için harekete geçebileceği belirtiliyor. DHS, “İran liderliği, ülkedeki hedeflere yönelik misilleme çağrısı içeren dini bir fetva yayınlarsa, ülke içindeki şiddet yanlısı aşırılıkçıların bağımsız şekilde şiddete başvurma olasılığı muhtemelen artacaktır.” ifadelerine yer verdi.

Sınır Güvenliği Endişeleri ve Serbest Bırakılan İranlılar

Biden yönetimi döneminde güney sınırında 1.500’den fazla İran vatandaşı yakalandı ve bunların yaklaşık yarısı—729 kişi—ABD’ye serbest bırakıldı. Yıllık veriler ciddi bir artış gösteriyor: 2021’de 48 İranlı yakalanırken 2024’te bu sayı 797’ye çıktı. Serbest bırakılanların sayısı da her yıl önemli ölçüde arttı ve bu durum güvenlik yetkilileri arasında ülkede tespit edilmemiş tehditlerin kalabileceği endişelerini artırıyor.

Yasa dışı yollardan ülkeye giren tüm İranlılar, ulusal güvenlik riskleri nedeniyle “özel ilgi gören yabancılar” olarak sınıflandırılıyor ve kapsamlı incelemeye tabi tutulması gerekiyor. Ancak eski FBI yetkilileri de dahil olmak üzere eleştirmenler, yetersiz tarama ve "yakala ve bırak" politikalarının ABD’yi savunmasız bıraktığını belirtiyor. Eski FBI direktörü Chris Swecker, “Bu bin İranlının nerede olduğunu ve kaçı daha sınırı geçti bilmiyoruz. Onlarla röportaj yapıp kapsamlı şekilde inceleyerek istihbarat toplama fırsatını kaçırdık. Sadece gitmelerine izin verdik ki bu büyük bir ihmaldir.” dedi.

Biden yönetimi, serbest bırakılanların kaçının terör izleme listesinde olduğunu açıklamayı "gizlilik endişeleri" nedeniyle reddetti. Bu dönemde iki milyondan fazla "kaçak" sınırdan geçtiği için gerçek risk boyutu bilinmiyor.

Misilleme Tehditleri ve Yurtiçi Komplo Endişesi

DHS bülteninde, güvenlik güçlerinin 2020’den bu yana ABD’de “birçok potansiyel ölümcül İran destekli komployu” engellediği belirtiliyor. Geçen yıl, İran Devrim Muhafızları üyesinin dönemin başkan seçilmişi Trump’a ve İran rejimini eleştiren bir ABD vatandaşına suikast düzenleme planı nedeniyle tutuklandığı bir vaka öne çıktı. Ulusal güvenlik uzmanları, İran istihbarat ajanlarının ve vekil gruplarının elektrik şebekeleri, tıbbi tesisler ve ulaşım merkezleri dahil olmak üzere kritik altyapıları hedef alacak kapasite ve kararlılığa sahip olduğu uyarısında bulunuyor.

New York eski İç Güvenlik danışmanı Michael Balboni, potansiyel failleri takip etmenin zorluğuna dikkat çekti: “On milyonlarca kişi sınırı geçti ve kim olduklarını, nereden geldiklerini, yeteneklerini veya niyetlerini bilmiyoruz.” Rakiplerin çevrim içi uydu haritalarını kullanarak keşif yapabilme yeteneği tehdit seviyesini yükseltiyor. FBI, uluslararası riskler artarken iç tehditlere öncelik verdiği için eleştiriliyor.

Yetkililer, sakinlik, yüksek düzeyde dikkat ve kurumlar arası bilgi paylaşımı çağrısında bulunuyor. Balboni, “Bu; sakinlik, profesyonellik, bilgi paylaşımı ve yüksek farkındalık zamanı,” dedi. Orta Doğu’daki gerilimin tırmanması, ABD topraklarında misilleme saldırısı riskini kritik bir ulusal güvenlik sorunu haline getiriyor. Güvenlik güçleri yüksek alarm durumunda kalırken, ülke içindeki dikkat ve dış gelişmeler bundan sonraki süreci belirleyecek.