
Adalet Bakanlığı, George Mason Üniversitesi’nde Ayrımcı İşe Alım Soruşturması Başlattı
Adalet Bakanlığı, George Mason Üniversitesi’nin akademik kadro alımlarında ırk ve cinsiyet ayrımcılığı iddiaları nedeniyle soruşturma başlattı.
Adalet Bakanlığı GMU’nun İşe Alım Politikalarını Mercek Altına Aldı
ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), George Mason Üniversitesi’nin (GMU) federal medeni haklar yasasını ihlal edip etmediğini belirlemek amacıyla resmi bir soruşturma başlattı. Bakan Yardımcısı Harmeet K. Dhillon tarafından başlatılan bu soruşturma, GMU’nun akademik kadro alımlarında ırk ve cinsiyetin belirleyici faktörler olarak kullanılıp kullanılmadığına, yani 1964 Medeni Haklar Yasası’nın VII. Başlığı’na aykırı davranılıp davranılmadığına odaklanıyor.
Dhillon, “Irk ve cinsiyete dayalı olarak istihdam fırsatlarının eşit şekilde sunulmaması hem hukuka hem Amerikan değerlerine aykırıdır,” dedi. “İşverenler, nitelikli adayları işe alım sürecinden dışladıklarında, yalnızca kamu kurumlarına duyulan güveni zedelemekle kalmaz, aynı zamanda yasaları da ihlal ederler. Adalet Bakanlığı da bu doğrultuda gerekeni yapacaktır.”
Soruşturmanın tetikleyicilerinden biri, GMU Rektörü Gregory Washington’ın 2020 yılında gönderdiği ve özellikle azınlık ve kadın akademisyenlere avantaj sağlayacak yeni terfi ve kalıcılık süreçlerinin oluşturulacağını belirttiği bir e-postaydı. E-postada ayrıca, kampüsteki “renkli kişilerin görünmeyen ve takdir edilmeyen duygusal emeklerinin” de bu süreçlerde göz önünde bulundurulacağı ifade ediliyordu.
Adalet Bakanlığı, üniversitenin mütevelli heyetine gönderdiği mektupta, bu faktörlerin işe alım ve terfide rol oynadığına dair “makul gerekçeler” bulunduğunu belirtti ve üniversitede “ayrımcılık örüntüsü ya da pratiği” olup olmadığının tam olarak inceleneceğini duyurdu. Dhillon, “Henüz soruşturma konusu hakkında kesin bir sonuca ulaşılmış değildir,” açıklamasında bulundu.
DEI Politikalarına Karşı Federal Baskı Artıyor
GMU’ya yönelik soruşturma, kamu kurumlarında çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) politikalarına yönelik federal baskının yoğunlaştığı bir dönemde geldi. Trump yönetimi, bu tür politikaların geri çekilmesini öncelik haline getirdi ve “yasadışı ayrımcılığa son verilmesi” ve “liyakat esaslı fırsatların yeniden tesis edilmesi” amacıyla çok sayıda başkanlık kararnamesi yayımladı.
Bu çabaların bir parçası olarak Eğitim Bakanlığı, Şubat ayında “DEI’ye Son” portalını başlatarak öğrenci, veli, öğretmen ve vatandaşların kamuya açık okullardaki olası DEI faaliyetlerini bildirmesine imkan tanıdı. Federal hükümetin bu yaklaşımı, yakın zamanda Virginia Üniversitesi Rektörü James Ryan’ın, hükümet baskısı nedeniyle istifa etmesine de yol açtı.
Ryan, “Kısa kesmek gerekirse, inandığım şeyler için savaşmaya eğilimliyim ve bu üniversiteye derinden inanıyorum,” diyerek, “Ancak yalnızca kendi görevimi korumak uğruna federal hükümete karşı tek başıma mücadele edemem,” açıklamasında bulundu.
George Mason Üniversitesi ise, yasal temsilcisi Mike Fragoso aracılığıyla soruşturma hakkında henüz kamuya bir açıklama yapmadı. Adalet Bakanlığı’nın incelemesinin sonucu, ülke genelinde üniversitelerin işe alım ve DEI politikaları açısından önemli sonuçlar doğurabilir.