Yayınlanma Tarihi: 29.06.2025 22:51 / Dünya Haberleri Shane Hannety Shane Hannety

Beyaz Saray Sızan İran Saldırısı Raporuna Karşı Çıkıyor

Beyaz Saray Sızan İran Saldırısı Raporuna Karşı Çıkıyor

Beyaz Saray, İran saldırısı raporuna itiraz ediyor; uzmanlar gerçek hasarın haftalar sonra netleşeceğini söylüyor.

Yönetim, İran Saldırısının Etkisine Dair Şüphelere Yanıt Veriyor

Trump yönetimi, son ABD hava saldırılarının ardından sızdırılan Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) raporunun, başkanın "tamamen ve tamamen yok edildi" iddiasını sorgulamasıyla yeni bir tartışmaya girdi. Medyada yayılan DIA değerlendirmesi, saldırıların İran’ın nükleer programını yalnızca birkaç ay geciktirdiğini ve Başkan Donald Trump’ın kamuoyuna yaptığı açıklamalarla çeliştiğini belirtti; bu da Beyaz Saray yetkililerinden güçlü bir karşı tepkiyle sonuçlandı.

Ortadoğu’daki gerilimin ardından gelen bu tartışma, Trump’ın İsrail ve İran arasındaki tırmanan çatışmaya yanıt olarak saldırıları onaylamasının hemen sonrasında yaşandı. Ulusal bir konuşmada Trump, operasyonu belirleyici bir darbe olarak niteledi. Ancak büyük ölçüde ilk uydu görüntülerine ve hasar değerlendirmelerine dayanan sızan DIA raporu, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokunun çoğunlukla zarar görmediğini bildirerek daha temkinli bir tablo çizdi.

Üst düzey yönetim yetkilileri ve ulusal güvenlik uzmanları ise bu tür erken istihbarat raporlarına karşı temkinli olunması gerektiğini vurguluyor. Eski ABD büyükelçisi ve üst düzey Pentagon yetkilisi Dan Shapiro, "Bu değerlendirmeyi doğru yapmak için gereken bulmacanın sadece bir parçası," diyerek, kapsamlı bir analiz için uydu, insan ve sinyal istihbaratıyla birlikte Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin olası saha ziyaretleriyle birkaç haftalık veri toplanması gerektiğini belirtti.

Genelkurmay Başkanı General Dan Caine, üç İran tesisinin "aşırı derecede ağır hasar ve yıkıma" uğradığını bildirirken, nihai tablonun ortaya çıkmasının zaman alacağını kabul etti. Emekli Deniz Kuvvetleri Koramiral Mark Montgomery, DIA raporundaki "düşük güven" ifadesinin ilk değerlendirmelerde standart olduğunu ve eksik bilgi anlamına geldiğini açıkladı. "Düşük güven, analistin değerlendirmesinin doğruluğundan emin olmadığını gösterir," dedi.

İstihbarat topluluğundaki uzmanlar, yeraltı saldırılarının etkinliğinin değerlendirilmesinin karmaşıklığına ve çoklu veri kaynaklarına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski başkan yardımcısı Rob Greenway, kullanılan bomba miktarının –14’ten fazla 30 bin kiloluk bomba– "hedeflenen tesisleri kullanılamaz hale getirdiğini" ifade etti. Greenway ayrıca, bu tesislerden gelebilecek gelecekteki herhangi bir tehdidin artık İsrail’in savunma imkanları dahilinde olduğunu belirtti.

İstihbarat Sızıntısıyla İlgili Soruşturma Sürüyor

Saldırıların gerçek etkisine dair tartışma devam ederken, Beyaz Saray sızan gizli DIA raporuyla ilgili bir soruşturma başlattı. Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, belgeye yalnızca sınırlı sayıda kişinin erişimi olduğunu ve bu sızıntının ulusal güvenlik için ciddi bir ihlal olduğunu vurguladı. "Bunun kökenine inmeli ve hassas istihbaratı korumak için süreci güçlendirmeliyiz," dedi.

Eski Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi Michael Allen, yeni bilgiler geldikçe istihbarat tablosunun "daha da zenginleşeceğini" öngördü. Yönetim, nihai ve yüksek güvenli bir değerlendirmenin haftalar alacağını yineledi. Yetkililer, kesin olmayan veriler üzerinden aceleyle sonuç çıkarılmaması konusunda uyarıyor.

Olay, hızlı gelişen jeopolitik krizlerde istihbarat analizinin zorluklarını ve önemini ortaya koyuyor. Uzmanlar ve yetkililer sabır çağrısı yaparken, tüm gözler İran’ın nükleer programına verilen zararın boyutunu ve bunun ABD politikası ile bölgesel güvenlik için ne anlama geleceğini ortaya koyacak analizlere çevrilmiş durumda.