
Biden’ın Çekilişi Demokratları Sarstı: Bir Yıl Sonra Parti Dibe Vurdu
Biden’ın eşi görülmemiş seçimden çekilmesinin üzerinden bir yıl geçerken, Demokratlar rekor seviyede düşük anket sonuçları ve parti içinde çalkantı yaşıyor.
Biden’ın Benzersiz Çekilişi ve Anında Etkisi
Eski Başkan Joe Biden’ın 21 Temmuz 2024’te yeniden seçim kampanyasını askıya almasının üzerinden bir yıl geçti. Biden’ın kararı, Donald Trump’ın Cumhuriyetçi Parti adaylığını kabul etmesinden sadece günler sonra geldi, 50 yılı aşkın siyasi kariyerini sona erdirdi ve Demokrat Parti’yi belirsizliğe sürükledi. Biden’ın çekilmesinin yarattığı şok dalgası, 2024 seçimlerinin ve partinin geleceğinin seyrini anında değiştirdi.
Biden’ın çekilişi, neredeyse 60 yıldır bir başkanın bu kadar geç bir aşamada seçim yarışından ilk kez çekilmesi anlamına geliyordu. Atlanta’daki televizyon tartışmasındaki zayıf performansı Demokratlar arasında yaygın bir endişeye yol açtı. Parti liderleri, bağışçılar ve milletvekilleri, Biden’ın Trump’a karşı yarışıp kazanma kabiliyetini sorguladı. Biden, destek toplamak için vali ve kongre liderleriyle gizli görüşmeler yapsa da, hem kamuoyunda hem de özelde çekilmesi yönündeki çağrılar artarak sürdü.
Biden ve ekibi başlangıçta direndi, yarışta kalacağını ve Demokratların tartışmanın etkisi yerine Trump’ı yenmeye odaklanmaları gerektiğini savundu. Kampanya yöneticileri ve Beyaz Saray, çekiliş spekülasyonlarını kamuoyuna açıkça reddetti; ancak şüpheler gün geçtikçe büyüdü. Sonunda, Biden partisinin ve ülkenin çıkarı için kenara çekildiğini açıkladı ve yerine Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i aday olarak destekledi.
Demokrat Parti Siyasi Sonuçlarla Karşı Karşıya
Partinin Chicago’daki kongresinde Kamala Harris aday olarak ilan edildi ancak yaşanan çalkantı Demokratlara pahalıya mal oldu. Seçim günü, Cumhuriyetçiler başkanlık, Senato ve Temsilciler Meclisi’nde ezici bir zafer elde ederek Demokratların geleceğe dair yolunu yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Aradan bir yıl geçmesine rağmen parti, Biden’ın çekilmesinin ve seçim yenilgisinin etkilerini hâlâ atlatabilmiş değil.
Anketler krizin derinliğini gözler önüne seriyor. Güncel araştırmalara göre Amerikalıların yalnızca %28’i Demokrat Parti’ye olumlu bakıyor – bu, CNN anketlerinde son 30 yılın en düşük seviyesi. Quinnipiac Üniversitesi’nin ulusal anketinde ise Kongre’deki Demokratların onay oranı yalnızca %19, ret oranı ise %72. Kendi seçmen tabanında bile Kongre liderliğine destek yalnızca %39 seviyesinde; bu da parti içinde ciddi bir memnuniyetsizlik ve bölünmeyi gösteriyor.
Siyasi analizciler, bu düşüşü sadece seçim kayıplarına değil, aynı zamanda geleneksel Demokrat seçmen kitlesinde güven kaybına da bağlıyor. Kasım ayından bu yana Cumhuriyetçiler, siyah, Latin ve genç seçmenler arasında önemli kazanımlar elde etti. Parti içinde ise Trump’ın ikinci dönemine karşı daha güçlü muhalefet çağrıları artıyor ve bu durum parti liderliğinde iç tartışmaları ve huzursuzluğu körüklüyor.
Miras Soruları ve Devam Eden Soruşturmalar
Biden’ın siyasi mirası artık tarihçiler ve siyaset gözlemcileri tarafından tartışılıyor. Başkanlık tarihçisi Tevi Troy gibi bazı isimler, Biden’ın geç ve isteksiz çekilişinin önceki başarılarının gölgesinde kalacağını ve onu Trump’ın dönüşüne yol açan lider olarak hatırlatacağını savunuyor. Harvard’lı profesör Alex Keyssar ise zamanla kamuoyunun Biden’a bakışının yumuşayabileceğini öne sürüyor. Şimdilik ise, gündemde yarattığı kaos ve belirsizlik öne çıkıyor.
Bu tabloyu daha da karmaşık hale getiren şey, Biden’ın zihinsel ve fiziksel sağlığı, resmi imzalar için autopen kullanımı ve son aylarındaki yetkisiz icrai işlemlerle ilgili devam eden kongre soruşturmaları. Sızdırılan röportaj kayıtları ve yeni celpler, Biden’ın karar alma yetisiyle ilgili soruları gündemde tutuyor ve partinin krizini yeni döneme taşıyor.
Tüm bu gerilemelere rağmen, Demokratlar yaklaşan ara seçimler için oldukça motive görünüyor. Anketler, Demokrat eğilimli seçmenlerin şu anda Cumhuriyetçilerden daha istekli olduğunu gösteriyor ve bu durum bir toparlanma umudu yaratıyor. Ancak parti yeni bir liderlik ve yön bulana dek, modern tarihinin en çalkantılı yıllarından birinin ardından güveni ve birliği yeniden inşa etmek gibi büyük bir zorlukla karşı karşıya.