
CBS ve Paramount’tan Trump’a 30 Milyon Dolarlık Anlaşma
CBS ve Paramount’un Trump’la yaptığı 30 milyon dolarlık anlaşma tartışma yarattı; medya veteranları bunu "şantaj" olarak nitelendirdi.
Medya Figürlerinden CBS’in Kararına Sert Eleştiri
CBS ve ana şirketi Paramount Global’in, Başkan Donald Trump’a 30 milyon dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etmesi, medya dünyasında büyük tepki ve sert eleştirilerle karşılandı. Uzun yıllar "60 Minutes" muhabirliği yapan Steve Kroft ve "Daily Show" sunucusu Jon Stewart en yüksek sesle eleştirenler arasında yer aldı ve bu kararı bir "şantaj" olarak değerlendirerek basın özgürlüğü ve gazeteciliğin geleceği açısından tehlikeli buldular.
Kroft, 2019’da emekli olmadan önce CBS’te otuz yıl çalışmıştı. Stewart’ın programında yaptığı açıklamada, eski “60 Minutes” meslektaşlarının bu anlaşmadan dolayı derinden rahatsız olduğunu, işlerini, ülkeyi ve Birinci Anayasa Maddesi’ni kaybetmekten korktuklarını söyledi. Trump’ın davası, CBS News’in seçim öncesi dönemde Kamala Harris ile yapılan bir röportajı manipüle ettiğini iddia ediyordu. Kroft ve Stewart, “60 Minutes”ı savunarak, CBS’in özür dilemediğini, sadece parayı ödediğini vurguladı. Kroft, "Hiçbir zaman ‘hata yaptık’ demediler, sadece parayı ödediler," dedi. "Bu bir şantajdı. Ben böyle adlandırıyorum. Kimileri buna şantaj der."
Anlaşma, Büyük Birleşmeyle İlişkili
Anlaşma, Paramount’un ana hissedarı Shari Redstone’un Trump yönetiminin FCC’sinden Skydance Media ile yapılacak büyük bir birleşme için onay beklediği dönemde geldi. Stewart, Kroft’a ödemenin sadece birleşmenin onaylanması için mi yapıldığını sordu. Kroft, kararın hem finansal çıkarlar hem de Trump’ın “60 Minutes” ile hesaplaşma isteğinden kaynaklandığını ima etti.
Anlaşmanın ayrıntıları arasında Trump’ın ileride açacağı başkanlık kütüphanesi için ödenen 16 milyon dolarlık ön ödeme ile reklam ve muhafazakâr kamu hizmeti ilanları için ayrılan ek fonlar yer alıyor. Stewart, süreci "Goodfellas" filmine benzeterek bunun yasadışı olabileceğini öne sürdü. "Bu kulağa yasa dışı geliyor," dedi. Kroft da "Evet, öyle," cevabını verdi.
Paramount ise, uzun süren ve maliyetli davalardan kaçınmanın şirket açısından daha yararlı olacağını belirterek, bu anlaşmayı savundu. Bu yolun, işletmenin ana hedeflerine odaklanmasına olanak tanıdığı belirtildi.
Medya Dünyasında Yeni Bir Eşik
CBS anlaşması tek örnek değil: ABC de, sunucu George Stephanopoulos’un Trump hakkında yanlış bir açıklama yapması üzerine, Trump’a 15 milyon dolar ve 1 milyon dolar yasal masraf ödedi. Bu gelişmeler, medya kuruluşlarının siyasi figürlerden gelen yasal tehditlerle nasıl baş edeceği, araştırmacı gazetecilik üzerindeki etkileri ve basının bağımsızlığının bu ortamda nasıl korunacağı konusunda ciddi soruları beraberinde getiriyor. Tartışmalar sürerken, medya profesyonelleri ve kamuoyu şunu sorguluyor: Büyük tazminatlar medya şirketlerine yönelik daha fazla dava açılmasını teşvik edecek mi? Ve bu, basın özgürlüğü, hukuki risk ve ticari çıkarlar dengesinde ne gibi bir örnek teşkil edecek?