Harvard ve Toronto Üniversitesi, uluslararası öğrenciler için yeni bir çözüm sunarken, Virginia Üniversitesi başkanı çeşitlilik programları nedeniyle federal inceleme altında istifa etti.

Federal Baskı Yoğunlaşırken Üniversiteler Harekete Geçiyor

Harvard Üniversitesi ve Toronto Üniversitesi, uluslararası öğrencilerin ABD'ye girişlerinin yeni federal vize kısıtlamaları nedeniyle engellenmesi halinde eğitimlerine devam edebilmelerini sağlayacak bir acil durum planı açıkladı. Bu adım, Trump yönetiminin, Harvard'ın öğrenci vizesi sahipleriyle ilgili kapsamlı davranış kayıtlarını ve protesto görüntülerini, ayrıca son beş yıla ait disiplin geçmişlerini teslim etmediği gerekçesiyle, Harvard'ın uluslararası öğrenci kaydetme yetkisini iptal etmeye yönelik girişimlerinin ardından geldi.

Bir federal yargıç, hükümetin Harvard'ın vize programını sona erdirme çabalarını şimdilik engellese de belirsizlik sürüyor. Olası ABD vizesi sorunlarına çözüm getirmek amacıyla Harvard John F. Kennedy School of Government, Toronto Üniversitesi Munk School of Global Affairs and Public Policy ile iş birliği yaptı. Bu plan kapsamında, Harvard'ın ABD kampüsünde en az bir yılını tamamlamış olan uluslararası yüksek lisans öğrencileri, eğitimlerine Toronto'da devam edebilecek ve iki kurumun öğretim üyelerinden ders alabilecekler.

Harvard Kennedy School Dekanı Jeremy Weinstein, "Bu acil durum planları sayesinde, HKS tüm öğrencilerine, bu yıl kampüsümüze gelemeyecek olsalar bile, dünya standartlarında bir kamu politikası eğitimi sunmaya devam edebilecek," dedi. Program, yalnızca ABD'ye giriş yapamayan öğrencilerden yeterli talep gelirse hayata geçirilecek.

Trump yönetimi ayrıca Harvard’ın İsrail karşıtı protestolarla ilgili antisemitizm ve kampüs olaylarıyla başa çıkma biçimi nedeniyle federal araştırma fonlarını milyarlarca dolar kesmekle tehdit etti. Ek mali baskılar arasında vakıf vergisinde önerilen artışlar ve Kennedy School'daki işten çıkarmalar da bulunuyor. Okulun öğrencilerinin yarısından fazlası ABD dışından, toplamda 92 ülkeden geliyor.

UVA Başkanı Çeşitlilik Politikası Tartışmaları Nedeniyle Görevinden Ayrıldı

Bir diğer önemli gelişme ise, Virginia Üniversitesi Başkanı James E. Ryan’ın, okulun çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) politikaları nedeniyle Trump yönetiminin baskıları sonucunda Cuma günü istifa etmesi oldu. Federal yetkililerin, üniversitenin DEI politikalarına uyumuna ilişkin Adalet Bakanlığı soruşturmasını çözmek için UVA yönetim kurulunun Ryan’ı görevden almasını istemesiyle süreç hızlandı.

2018’den bu yana UVA başkanı olan ve daha önce Harvard Eğitim Fakültesi dekanı olarak görev yapan Ryan, üniversite topluluğuna gönderdiği mesajda, gelecek yıl ayrılmayı zaten planladığını, ancak artık "kendi görevini korumak için federal hükümete karşı mücadele etmeme" kararı aldığını açıkladı. Böyle bir mücadelenin iş gücü, araştırma fonları ve öğrenci burslarını tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Ryan, "Bu durum özellikle de, söz konusu olaydan tamamen bağımsız nedenlerle – örneğin, sermaye kampanyamızı tamamlamış ve stratejik planımızdaki başlıca girişimlerin neredeyse tamamını hayata geçirmiş olmamız gibi – gelecek yılın benim için son yıl olmasına daha önce karar verdiğim için geçerli," dedi. Yönetim kurulu başkanı Robert D. Hardie, Ryan’ın istifasını "derin bir üzüntüyle" kabul etti ve onu kurumu "benzersiz bir seviyeye" taşımış olağanüstü bir başkan olarak nitelendirdi.

UVA üzerindeki federal baskı, hükümetin yükseköğretimde DEI programlarını ortadan kaldırmaya yönelik daha geniş kapsamlı çabasının bir parçası. Adalet Bakanlığı’na göre Ryan, DEI politikalarını kaldırmakta başarısız oldu ve üniversitenin uyum için attığı adımları yanlış tanıttı. Muhafazakâr gruplar da UVA'nın sadece isim değiştirerek çeşitlilik programlarını federal yasaklardan kaçırmaya çalıştığını ve bunun ayrımcı uygulamaları değiştirmediğini savundu.

Beyaz Saray sözcüsü Harrison Fields, "Bu sahte DEI erdem sinyallemesi ülkemizde yeri olmayan bir uygulamadır ve Trump yönetimi bu bölücü, geri ve adaletsiz uygulamayı ortadan kaldırmak için yorulmadan çalışıyor," dedi. Federal sivil hak yasalarını ihlal eden herhangi bir üniversite başkanının "federal hükümetin tüm gücüyle karşılaşacağını" belirtti.

Virginia'nın Demokrat senatörleri ise federal müdahaleyi "şaşırtıcı" buldu ve üniversite liderliğine ilişkin kararların yalnızca Yönetim Kurulu’na ait olduğunu vurguladı. America First Legal gibi kuruluşlar ise, kamu üniversitelerinde DEI’ye karşı yasal mücadeleyi sürdüreceklerini, federal fon alan okulların anayasa ve yürütme kurallarına uyması gerektiğini belirtti.

Harvard ve Virginia Üniversitesi’ndeki bu gelişmeler, Trump yönetiminin yükseköğretim politikalarının etkisinin ne kadar kapsamlı olduğunu gösteriyor. Yasal mücadeleler ve politika değişiklikleri sürerken, üniversiteler hem uluslararası öğrencileri destekleme hem de çeşitlilik ve finansman stratejilerini yeniden değerlendirme ihtiyacıyla karşı karşıya.