
ICE Ajanları, Saldırılar Artarken Aile Güvenliğinden Endişeli; Ordu Destek Veriyor
ICE ajanları, saldırıların artması ve milletvekillerinin maske korumasını sonlandırma girişimleriyle aileleri için artan risklere karşı uyarıyor; ordu destek sağlıyor.
Maske Yasağı Tartışmaları Arasında ICE Ajanlarına Eşi Görülmemiş Saldırılar
ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ajanları, saldırılardaki çarpıcı artış ve kişisel güvenliklerine yönelik tehditlerin yoğunlaşması nedeniyle alarma geçmiş durumda. İç Güvenlik Bakanlığı’na göre, ICE memurlarına yönelik saldırılar geçen yıla kıyasla neredeyse %700 artış gösterdi; bu yıl Başkan Donald Trump'ın göreve başlamasından bu yana en az 79 saldırı olayı bildirildi. 2024’te ise bu rakam sadece 10’du. Yetkililer, olayların hızına bakıldığında gerçek sayının daha da yüksek olabileceği konusunda uyarıyor.
Bu şiddet dalgası, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries ve New York milletvekili Nydia Velázquez gibi Demokrat Kongre üyelerinin, ICE ajanlarının operasyonlar sırasında maskelerini çıkarmasını zorunlu kılan yasa tasarılarını gündeme getirmesiyle paralel ilerliyor. Önerilen “ICE İçin Maske Yasağı Yasası”, ajanların kimliklerini gizlemesini önlemeyi amaçlıyor; Jeffries ise görevlilerin "ne olursa olsun" tespit edileceğini vurguluyor. Ancak ICE personeli ve savunucuları, maske takmanın iş dışında ifşa edilme, taciz ve hedef alınmaya karşı hayati bir koruma olduğunu savunuyor. Bu risk, protestocuların ve aktivistlerin ajanları takip etmesi, plaka fotoğrafları çekmesi ve operasyonlar öncesi izlemeleriyle daha da artıyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir ICE özel ajanı, hem mesleki güvenlik hem de aile refahı konusunda endişeli olduğunu belirtti. "Ailelerimizi umursamasak maske takmazdık," diyen ajan, siyasi ve aktivist muhalefetin işlerini giderek zorlaştırdığını vurguladı. "Korkan ve ifşa edilen polislerin maskesini çıkarmanın size ne faydası var?" diyerek, maske korumasının kaldırılmasının sadece ajanları değil, ailelerini ve topluluklarını da büyük tehlikeye atacağına dikkat çekti.
Yaşanan aksaklıklara ve protestolara rağmen ICE’ın görevinin devam ettiğini belirten ajan, "Bir bölge çok hararetliyse başka yere gideriz. Hedef sıkıntımız yok," dedi. Direnişin bazen tutuklamaları önleyebileceğine inanıldığına değinen ajan, bunun genellikle operasyonların başka yerlere kaydırılmasından başka bir sonuca yol açmadığını belirtti.
ICE’a Destek İçin Ordu Harekete Geçti, Güvenlik Yükü Azaltılıyor
Güvenlik taleplerinin artması ve anti-ICE protestolarındaki yükseliş nedeniyle Savunma Bakanlığı, göçmenlik uygulamalarını güçlendirmek üzere kaynaklarını seferber etti. ABD Kuzey Komutanlığı, ICE tesislerinde kritik idari ve lojistik destek sağlamak amacıyla Florida'ya yaklaşık 200 Deniz Piyadesi gönderdi; bu, Florida, Louisiana ve Teksas genelinde toplam 700 kişilik daha büyük bir görevlendirmenin parçası. Savunma Bakanı Sean Parnell’e göre, "Bu görevde yer alan askerler yalnızca ICE tesislerinde kolluk kuvveti dışı görevler üstlenecek ve kolluk personelinin asli görevlerine odaklanmasını sağlayacak."
Orduya verilen yeni görevler arasında, Texas’ın güney sınırında yaklaşık 400 kilometrelik bir alanın Hava Kuvvetleri’ne devredilmesi ve San Antonio’daki üs tarafından yönetilecek yeni bir Ulusal Savunma Bölgesi olarak ilan edilmesi de yer alıyor. Ayrıca, Haziran ayında Los Angeles’ta göçmenlik karşıtı gösteriler sonrası 500 Deniz Piyadesi daha gönderilmişti; bu adım, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom tarafından sert şekilde eleştirildi.
Bu gelişmeler, Güney Sınırı Ortak Görev Gücü'nün askeri ve kolluk kuvvetleri varlığını birleştirerek güçlendirmesinin ve "%100 operasyonel kontrol" sağlamaya yönelik daha geniş bir misyonunun parçası. ICE ajanları ve aileleri artan tehditlerle ve uygulama taktikleriyle ilgili ulusal tartışmayla karşı karşıya kalırken, siyasi, hukuki ve askeri adımlar ABD’nin göç politikalarında süren dalgalanmalara işaret ediyor.