Kongre, hararetli ve yakın geçen oylamanın ardından dış yardımlar ve kamu yayıncılığı için 9 milyar dolarlık kesinti kararı aldı.

Temsilciler Meclisi’nde Yoğun Tartışmalar Sonrası Kesinti Onayı

Kongre, Temsilciler Meclisi’nde gece yarısı yapılan oldukça yakın bir oylamanın ardından 9 milyar dolarlık kapsamlı bir kesinti paketini Başkan Donald Trump’a gönderdi. “Rescissions Package” olarak bilinen yasa 216’ya 213 oyla, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında süren partizan çekişmeler ve son dakika pazarlıklarının ardından kabul edildi. Yalnızca iki Cumhuriyetçi, Brian Fitzpatrick (Pensilvanya) ve Mike Turner (Ohio), tüm Demokratlarla birlikte pakete karşı oy kullandı.

Yasa, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’ndan (USAID) 8 milyar dolar ve Kamu Yayıncılığı Kurumu’ndan (CPB) 1 milyar dolarlık fonun kesilmesini öngörüyor. Bu kesintiler, 2025 mali yılının geri kalanı boyunca hem uluslararası yardımları hem de kamu yayıncılığını etkileyecek. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın desteklediği bu paket, nadiren uygulanan bir yöntemle yirmi yıldan uzun bir süreden sonra ilk kez başarıyla hayata geçirilmiş oldu ve Cumhuriyetçi liderlik için mali disiplin açısından bir test olarak değerlendiriliyor.

“Bu yasa, harcamaları kontrol altına alma sürecinin bir parçası. Tüm sorunları çözüyor mu? Hayır. Ama 9 milyar dolar iyi bir başlangıç,” dedi Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Steve Scalise (Louisiana) tartışmalar sırasında. Oylamanın zamanlaması da kritikti; çünkü yasa Cuma gününe kadar geçmezse, Beyaz Saray fonları yeniden tahsis etmek zorunda kalacaktı.

Senato’da Ayrışmalar ve Cumhuriyetçilerden Karşı Oylar

Tasarı, Senato’da da benzer şekilde zor bir yol izledi ve 51’e 48 oyla geçti. Alaska’dan Lisa Murkowski ve Maine’den Susan Collins gibi bazı Cumhuriyetçi senatörler parti çizgisinden ayrılarak, kesinti planında şeffaflık eksikliği ve Kongre’nin harcama üzerindeki yetkisinin zayıflaması konusunda endişelerini dile getirdi. Collins, Senato Bütçe Komitesi başkanı olarak, yönetimin hangi programların etkileneceğine dair ayrıntı vermemesini eleştirdi. Murkowski ise, daha önce kırsal hastaneler için yardım sağlamış olmasına rağmen, özellikle kamu yayıncılığındaki kesintilerin kırsal bölgeleri nasıl etkileyeceğine dikkat çekti.

Senato Çoğunluk Lideri John Thune, iç müzakerelere atıfta bulunarak, küresel HIV/AIDS önleme programı için 400 milyon dolarlık bir geri eklemenin yasaya destek sağladığını belirtti. Ancak tüm bu değişikliklere rağmen, 9 milyar dolarlık kesinti neredeyse 7 trilyon dolarlık federal bütçenin ve 37 trilyon dolara yaklaşan ulusal borcun yanında çok küçük bir miktar olarak kaldı.

Cumhuriyetçi liderler, paketi “woke” girişimlere karşı bir zafer ve vergilerle finanse edilen yurtdışı ve yerli programların önlenmesi olarak kutladı. “Bu bana göre kolay bir başarıydı,” diyen Eric Burlison (Missouri), “Sonunda küçük bir kazanım bile hiç olmamasından iyidir,” ifadelerini kullandı.

Demokratlar Kesintileri Eleştirirken Epstein Şeffaflığı Gündeme Taşındı

Süreç boyunca Demokratlar, kritik dış yardımların ve kamu yayıncılığının zarar göreceğini savunarak tasarıya şiddetle karşı çıktı. Ayrıca, Jeffrey Epstein davasına ilişkin dosyaların açıklanmasını talep ederek, Cumhuriyetçileri bu konuda engellemekle eleştirdiler. Çoğunluk Lideri Scalise ise, önceki yönetim döneminde Demokratların hareketsizliğini vurgulayarak karşılık verdi.

Sonunda, kesinti paketiyle birlikte Epstein şeffaflığına ilişkin ayrı, bağlayıcı olmayan bir karar da ilerletildi; ancak nihai oylama yaklaşırken gerginlik devam etti.

Yasanın geçmesiyle birlikte, Beyaz Saray Bütçe Direktörü Russ Vought’un Kongre’ye daha derin harcama kesintileri için ek öneriler sunması bekleniyor. Ancak, böylesine ılımlı kesintilerde bile yaşanan uzun tartışmalar, önümüzdeki aylarda Kongre’yi daha zorlu mali pazarlıkların beklediğine işaret ediyor.