New York Magazine yazarı, Trump'ı destekleyen aile üyeleriyle ilişkinin kesilmesinin 'iyi' olduğunu savundu; bu tutum, siyasi ve ailevi sınırlar üzerine tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Köşe Yazarı, Aile İçinde Siyasi Bölünmeyi Destekliyor

Siyasi görüşlerin aile ilişkilerini nasıl etkilemesi gerektiğine dair tartışma bu hafta yeniden alevlendi. New York Magazine’in Intelligencer bölümünden siyaset yazarı Sarah Jones, Başkan Donald Trump’ı destekleyen akrabalarla ilişkilerin kesilmesini savundu. Cuma günü yayımlanan sert ifadelerle dolu köşe yazısında Jones, bugünün kutuplaşmış ortamında “MAGA akrabaları” ile mesafeyi korumanın sadece kabul edilebilir değil, çoğu zaman ahlaki olarak da doğru bir seçim olduğunu ileri sürdü.

Jones, 'MAGA akrabalarınızla hiç görüşmemeniz sorun değil,' diyerek kişisel ilişkilerde siyasi tarafsızlığın mümkün olmadığını belirtti. Derin fikir ayrılıklarında kişisel değerlerin aile bağlarının önüne geçmesi gerektiğini vurguladı: 'Bazen birini tanımak, onsuz devam etmekten başka bir seçenek bırakmaz. Eğer ailem Alligator Alcatraz'ı sevseydi, artık onlarla konuşmazdım. LGBT arkadaşlarıma kaba davransalardı, numaralarını engellerdim.'

Jones’un bu ifadeleri, eski Obama Beyaz Saray konuşma yazarı David Litt’in The New York Times’ta yayımlanan misafir makalesine doğrudan bir yanıttı. Litt, muhafazakâr aile üyeleriyle barışmanın yollarını savunmuş, Joe Rogan hayranı ve aşısız olan kayınbiraderiyle sörf gibi ortak aktiviteler sayesinde yeniden bağ kurduğunu ve bunun siyasi nedenlerle aileden uzaklaşmanın mantığını yeniden düşünmesini sağladığını anlatmıştı.

Ancak Jones, Litt’in yaklaşımını “öyle saf ki neredeyse art niyetli” diye alaya aldı ve bazen nezaketin kötü davranışlara kalkan olabileceğini sorguladı. 'Çok sık, nezaket sadece cezasızlık için kullanılan bir başka kelime,' diyen Jones, huzuru koruma çabalarının aslında daha fazla zarar verebileceğini öne sürdü.

Jones, aile huzurunu korumak adına derin siyasi ayrılıkları görmezden gelmenin yanlış olduğunu savundu: 'Değerlere sahip olmak ve buna uygun sınırlar çizmek gerçekten iyi bir şeydir, hatta bazen biri fazla ileri gitse bile.' 'Politika hiçbir zaman aile kapısında sona ermedi. Neden aksini iddia edelim ki?' dedi.

Medya ve Yorumcularda Genişleyen Bir Eğilim

Jones’un pozisyonu, özellikle 2024’teki tartışmalı seçimlerden bu yana bazı liberal yorumcularda artan bir eğilimi yansıtıyor. Başkan Trump’ın zaferinin ardından, The View ve The ReidOut gibi programlarda konuk olan medya figürleri, özellikle tatil dönemlerinde Trump destekçisi aile üyelerinden uzaklaşmanın faydalarını açıkça tartıştı. Tartışma, bazıları aile birliğini savunurken, diğerlerinin Jones’un ahlaki netlik çağrısına destek vermesiyle siyasi yelpazenin her iki tarafında da güçlü tepkilere yol açtı.

Yale Üniversitesi baş psikiyatri asistanı Dr. Amanda Calhoun, geçen Kasım ayında ulusal televizyonda benzer görüşleri dile getirerek, birinin inançları ciddi şekilde sakıncalıysa aile üyelerinin kişinin zamanına hakkı olmadığını savundu. 'Toplumda, eğer birisi ailenizse, zamanınıza hakkı olduğu yönünde bir norm var ama bence bunun cevabı kesinlikle hayır,' dedi Calhoun.

Süregelen tartışma, siyasi kutuplaşmanın Amerikan aileleri üzerindeki derin etkisini gözler önüne seriyor. Bazıları uzlaşma ve açık diyaloğu savunurken, diğerleri güçlü kişisel sınırların ve değerlerin – uzun süredir devam eden aile bağlarını koparmak anlamına gelse bile – hayati önemde olduğunu savunuyor. Ülke daha da derinleşen ayrılıkla mücadele ederken, nezaketin sınırları ve kişisel ilişkilerde siyasi inançların rolüne dair sorular, kamu tartışmasının odağında kalmaya devam edecek gibi görünüyor.