Yüksek Mahkeme, Trump’ın iki Biden atamasını görevden almasını onayladı ve yürütme yetkisi tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Yüksek Mahkeme Trump’ın Yetkisini Destekledi

Yüksek Mahkeme, Perşembe günü Başkan Donald Trump lehine karar vererek, iki Demokrat atamayı federal kurullardan görevden alma kararını onayladı. Bu karar, başkanın yürütme yetkisine dair büyük bir hukuki sınav olarak görülüyor. Karar, Trump’ın Gwynne Wilcox'u Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu’ndan ve Cathy Harris’i Kamu Hizmetleri Koruma Kurulu’ndan görevden almasını onayladı.

Baş Yargıç John Roberts, daha önce geçici olarak bu kişilerin görevlerine dönmesini engellemişti. Mahkeme, bu kararı kalıcı hale getirdi. Alt mahkemeler, görevlerine iade edilmelerini desteklemişti ve D.C. Temyiz Mahkemesi, bağımsız kurum üyelerinin keyfi olarak görevden alınamayacağını belirten eski kararları gerekçe göstermişti.

Wilcox ve Harris, Başkan Joe Biden tarafından atanmıştı. Görevden alınmalarının yasa dışı olduğunu öne sürerek Humphrey’s Executor v. United States davasına atıfta bulundular. Bu 1935 tarihli karar, başkanın bağımsız kurum üyelerini sebepsiz yere görevden alamayacağını belirtiyor.

Karşı Görüşler Güçler Ayrılığına Dikkat Çekti

Mahkemenin üç liberal üyesi karşı oy kullandı. Yargıç Elena Kagan, Sonia Sotomayor ve Ketanji Brown Jackson ile birlikte, kararın yürütme gücünü Herbert Hoover döneminden bu yana görülmemiş düzeye çıkaracağı uyarısında bulundu. Kagan, mahkemenin “sabırsızlığının” çok daha bağımlı bir yönetimi işaret ettiğini yazdı.

Trump yönetiminin avukatları, Wilcox ve Harris’in görevde kalmasının başkanın yürütme kontrolünü zayıflatacağını ve bu durumun “onarılması mümkün olmayan zararlar” doğuracağını savundu.

Wilcox ve Harris’in avukatları ise görevden alınmalarının, özellikle NLRB’nin işlevselliğini felce uğratacağını belirtti. Wilcox’un avukatları, “Başkan’ın Wilcox’u görevden alma tercihi, kurulu kendi politikalarına yaklaştırmak yerine kurumun yasayla belirlenmiş görevlerini yerine getirmesini engelliyor” dedi.

Bu dava, yürütme yetkisinin sınırlarına ilişkin daha geniş çaplı bir hukuki mücadelenin parçası. Adalet Bakanlığı, neredeyse bir asırdır başkanlık yetkilerini sınırlayan Humphrey’s Executor kararını iptal ettirmeye çalışıyor. Hukukçular ve siyaset gözlemcileri, bu konunun önümüzdeki dönemde daha fazla dava ve olası yasama incelemesine konu olacağını öngörüyor.