Nashville belediye başkanı, ICE ajanlarının isimlerinin yayımlanmasını savundu; DHS saldırılarda %500 artış ve federal soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Başkan O’Connell Güvenlik Tartışmaları Ortasında Savunmada

Nashville Belediye Başkanı Freddie O’Connell, göçmenlik memurlarının isimlerini içeren bir rapor yayımladığı için artan bir inceleme altında. Bu durum federal yetkililerden tepki çekti ve bir federal soruşturmayı tetikledi. Olay, ülke genelinde ICE ajanlarına yönelik saldırıların arttığı bir dönemde, memurların güvenliği ve yerel liderlerin sorumluluğu tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Tartışma, bir şehir raporunda göçmenlik operasyonlarında görev alan ICE ajanlarının isimlerinin yayımlanmasıyla başladı ve bu kişilerin kimlikleri kamuya açık hale geldi. Kamuoyunda oluşan tepki sonrası isimler kaldırıldı, ancak O’Connell bu paylaşımın kasıtlı veya tehlikeli olmadığını savundu. Bir basın toplantısında, "Bu bir ifşa süreci olarak tanımlanamaz. Zaten kamuya açık kayıtlarda yer alan isimlerin istemeden paylaşılmasıydı," dedi ve bilgilerin Acil Durum İletişim Departmanı’nın kayıtlarında bulunduğunu vurguladı. "Kimliği belirsiz maskeli kişilerin insanları araçlara bindirip götürmesi beni daha çok endişelendiriyor – esas sorun bu."

Demokrat olan O’Connell, şu anda İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) ve kongre komiteleri tarafından soruşturuluyor. Soruşturmalar, O’Connell’ın eylemlerinin federal göçmenlik çabalarını engelleyip engellemediğini ve şehir birimlerini federal iletişimi Nashville Yeni Amerikalılar Ofisi’ne raporlamaya zorlayan 30 No’lu Başkanlık Kararnamesi’nin federal operasyonları gereksiz şekilde tehlikeye atıp atmadığını inceliyor. DHS Yardımcı Sekreteri Tricia McLaughlin, bu ifşayı "ciddi bir tehlike" olarak tanımlayarak, suç gruplarına hassas bilgi sağladığını savundu. "Bunlar, topluluklarımızı daha güvenli yapmak için ön saflarda yer alan insanlar," dedi ve ifşadan sorumlu olanların yasal olarak cezalandırılacağını söyledi.

DHS, ICE Ajanlarına Yönelik Saldırılarda Büyük Artış Bildirdi

DHS’den gelen son veriler, operasyonlar sırasında ICE memurlarına yönelik saldırılarda %500’lük bir artış olduğunu gösteriyor. DHS’ye göre ICE ve Sınır Devriyesi araçları şiddetli saldırılara uğradı, memurlar fiziksel olarak saldırıya uğradı – bir olayda bir memur araçla 50 metre sürüklendi – ve memurların aileleri tehdit edilip ifşa edildi. Kaliforniya’daki bir olayda ise bir grup, birden fazla federal araca zarar verip memurlara saldırdı.

DHS yetkilileri, bu şiddet artışını yükselen siyasi söyleme ve bazı seçilmiş liderlerin ICE’ı şeytanlaştırmasına bağlıyor. "ICE memurları her gün Amerikan vatandaşlarını korumak için hayatlarını riske atıyor. Demokrat siyasetçiler, ICE’a yönelik tekrarlanan karalama kampanyalarıyla saldırıların artmasına katkı sağlıyor," diyen McLaughlin, memurlara saldıran veya ifşa edenlerin en ağır şekilde cezalandırılacağını belirtti.

O’Connell isimlerin paylaşımının bir hata olduğunu iddia ederken, federal yetkililer, artan çevrimiçi ve fiziksel saldırılar karşısında memurlar ve ailelerinin ciddi bir tehlikeye atıldığını vurguluyor. Soruşturmalar sürerken, olay şeffaflık, kamu güvenliği ve kolluk kuvvetlerinin korunması arasındaki karmaşık ilişkiyi gözler önüne seriyor. DHS ise "kararlı ve tavizsiz" bir şekilde operasyonlara devam edeceğini bildirirken, federal memurlar için daha güçlü koruma talepleri artıyor.