Trump yönetimi USAID'i kapatarak dış yardımları Dışişleri Bakanlığı'na devretti; 5.200'den fazla program protestolar arasında sonlandırıldı.

Rubio’dan ABD Dış Yardımında Kapsamlı Reform Açıklaması

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Salı günü yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) artık Amerikan dış yardımlarını yönetmeyeceğini ve devam eden tüm programların doğrudan Dışişleri Bakanlığı'na devredileceğini duyurdu. Bu adım, Başkan Donald Trump’ın daha geniş hükümet verimliliği kampanyasının bir parçası olup, ABD dış yardım politikasında önemli bir değişimi temsil ediyor.

Rubio, detaylı bir açıklama yaparak USAID’in son on yıllardaki etkinliğini sert şekilde eleştirdi. “Vergi mükelleflerinin parasıyla küresel bir STK endüstri kompleksi oluşturmanın ötesinde, USAID’in Soğuk Savaş’ın sonundan bu yana gösterecek pek bir başarısı olmadı. Kalkınma hedeflerine nadiren ulaşıldı, istikrarsızlık çoğu zaman arttı ve Amerikan karşıtlığı sadece büyüdü,” dedi. Dışişleri Bakanlığı, 1 Temmuz’dan itibaren onaylanan tüm dış yardım programlarını devralacak ve 'Amerikan çıkarlarını ilerleten' projeleri daha fazla denetim ve verimlilikle önceliklendirecek.

Bu yeniden yapılandırma, Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) tarafından yapılan ve israf ve tartışmalı harcamaları tespit eden bir incelemenin ardından geldi. Örneğin, Sırbistan’da iş dünyasında çeşitlilik ve kapsayıcılığı teşvik etmeye yönelik 1,5 milyon dolarlık bir program ve İrlanda’da çeşitlilik temalı bir müzikal için 70 bin dolarlık bir hibe dikkat çekti. Rubio, “Devlet destekli verimsizliğin bu dönemi resmen sona erdi,” dedi.

Binlerce Program Kesildi, Yardım Ulusal Çıkara Odaklandı

Rubio’ya göre, inceleme sonucunda USAID’in 6.200 programından 5.200’den fazlası, yani %80’i iptal edilecek. Sadece yönetim önceliklerine ve ulusal çıkarlara uygun olan projeler devam edecek ve artık Dışişleri Bakanlığı tarafından yönetilecek. Rubio, “Artık ulusal çıkarlarımızı önceleyen bir dış finansman misyonumuz olacak,” ifadelerini kullandı.

Kesintiler, birçok etkilenen programın küresel sağlık, insan hakları ve kalkınma için hayati olduğunu savunan Demokrat milletvekilleri ve aktivistlerden güçlü tepki gördü. Oscar ödüllü oyuncu Charlize Theron, Africa Outreach Program etkinliğinde kararı sert bir dille eleştirdi. “Dünya yanıyor gibi hissediyoruz çünkü gerçekten öyle. Dış yardım kesintileri, memleketim Güney Afrika’da HIV ve AIDS programlarını tamamen durma noktasına getirdi,” diyen Theron, bu nedenle şimdiden hayatların kaybedildiğine dikkat çekti.

Theron ayrıca Trump yönetiminin genel politikalarını da eleştirerek Los Angeles’taki son göçmen baskınlarına işaret etti ve kadınlar, LGBTQ bireyler ve diğerlerinin “giderek silindiği” endişesini dile getirdi. Durumu “tam anlamıyla yürek parçalayıcı” olarak tanımlayan Theron, “Ayağa kalkmakta, organize olmakta, protesto etmekte, oy vermekte ve birbirimize sahip çıkmakta, bunu yeni normal olarak kabul etmeyi reddetmekte umut var,” dedi.

Tüm eleştirilere rağmen yönetim, bu değişimin Amerikan dış yardımlarının daha stratejik ve hesap verebilir biçimde kullanılmasını sağlayacağını ve ulusal çıkarların öncelikli olacağını savunuyor. Bu köklü değişimin sonucu, ABD'nin dünya genelindeki etkisini ve uzun süredir Amerikan desteğine güvenen birçok toplumu doğrudan etkileyecek.