Başkan Trump, New York’un sosyalist belediye başkan adayı Zohran Mamdani’den “kurtarılacağını” vaat ederken, şehirdeki siyasi geleceğe dair eleştiriler ve partizan gerginlikler tırmanıyor.

Trump ile Mamdani arasında New York yarışında gerilim

Başkan Donald Trump, New York’un Demokrat belediye başkan adayı Zohran Mamdani’ye yönelik saldırılarını artırdı ve şehrin yönetimi daha sola kayarsa müdahale edeceği sözünü verdi. Çarşamba günü Truth Social’da paylaşım yapan Trump, Mamdani’yi “Komünist Deli” olarak niteleyerek “New York’u kurtaracağım” dedi. Trump, “Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak bu Komünist Delinin New York’u mahvetmesine izin vermeyeceğim. Emin olun, tüm kozlar bende. New York’u kurtaracağım, tıpkı güzel ABD’yi yeniden ‘büyük’ ve ‘gözde’ yaptığım gibi!” dedi.

Başkanın açıklamaları, ülke genelinde ilgi çeken ve Mamdani’nin ilerici platformunu Trump’ın gerekirse federal fonları kesme tehdidiyle karşı karşıya bırakan hararetli seçim ortamında geldi. Trump, bir röportajda, “New York’un belediye başkanı kim olursa olsun, uslu durmak zorunda. Aksi halde federal hükümet mali açıdan çok sert müdahale edecek,” diye uyardı.

Demokratlar, destekçiler ve eleştirmenler yanıt veriyor

33 yaşındaki New York Eyalet Meclisi üyesi Mamdani, otobüslerin ücretsiz olması, kira dondurulması, evrensel erken çocuk bakımı ve belediye marketleri gibi kapsamlı politik önerileriyle tartışma ve heyecan yarattı. Kampanyasına Alexandria Ocasio-Cortez ve Bernie Sanders gibi ilerici isimler ile sosyal medya üzerinden genç seçmenler destek veriyor.

Ancak Demokrat Parti’de derin bir bölünme var. Parti ileri gelenleri Mamdani’ye henüz destek vermezken, Trump’ın Mamdani’yi federal göç otoritelerine karşı gelirse tutuklamakla tehdit etmesinin ardından birçok Demokrat hızla Mamdani’nin arkasında toplandı. New York Valisi Kathy Hochul, “20 milyon New Yorkluyla – ilk olarak benimle – uğraşıyorsunuz” diyerek Trump’a meydan okudu. Temsilci Ritchie Torres ise büyük bir parti adaylığını kazanan bir ABD vatandaşının tutuklanmasını “utanç verici” olarak niteledi ve “Özgür toplumlar, siyasi rakiplerini tutuklamaz, sınır dışı etmez ve hükümeti silah olarak kullanmaz” dedi.

Mamdani ise Trump’ın sözlerini “demokrasimize saldırı” olarak nitelendirip, korkutmaya boyun eğmeyeceğini belirtti. “Eğer konuşursanız, üstünüze gelirler. Bu sindirmeyi kabul etmeyeceğiz,” şeklinde konuştu.

Antisemitizm ve parti içi ayrışmalar

Mamdani’nin kampanyası, “intifadayı küreselleştir” sloganını kınamayı reddetmesi nedeniyle de sürekli eleştiriliyor. Bu ifade birçok kişi tarafından İsrail karşıtı ve şiddeti teşvik edici olarak görülüyor. StopAntisemitism’in kurucusu Liora Rez, Mamdani’nin seçilmesinin Yahudi sakinler için “felaket” olacağını iddia etti ve geçmiş açıklamalarına atıfta bulundu. Temsilciler Laura Gillen ve Tom Suozzi gibi bazı Demokratlar da antisemitik açıklamalar iddiası nedeniyle endişelerini dile getirdi ve bu da partideki çatlakları gün yüzüne çıkardı.

Mamdani ise antisemitizmi defalarca kınadığını, ancak bu konunun “gerçekten çözüm isteyen değil, politik puan kazanmak isteyen adaylarca araçsallaştırıldığını” söyledi. Mamdani, İsrail’in Yahudi devleti olmasını desteklemediğini ama “eşit haklara sahip bir devlet” olarak varlığını savunduğunu belirtti.

Demokrat Parti’nin geleceği ve ulusal etkileri

Mamdani’nin ön seçimdeki zaferi, Demokrat Parti içinde daha geniş çaplı bir hesaplaşmaya yol açtı. Parti emektarları “2029 Projesi” ile Trump sonrası döneme dair yeni bir gündem hazırlarken, parti liderliği ile yeni ilerici kuşak arasındaki gerilim, özellikle İsrail ve parti kimliği konularında kendini hissettiriyor. Mamdani’nin zaferi, daha önceki ilerici adayların sürpriz başarılarını anımsatıyor ve Demokrat Parti’de kuşak değişimini simgeliyor.

Şimdilik, New York’un siyasi geleceği Kasım’daki seçim yaklaşırken belirsizliğini koruyor. Trump’ın sert muhalefeti, parti içi çekişmeler ve ülke çapında ilgi, bu yarışı Amerika’nın en büyük kentinde ve ötesinde daha büyük siyasi ve ideolojik mücadelelerin göstergesi haline getiriyor.