Yayınlanma Tarihi: 25.06.2025 13:56 / Dünya Haberleri

Trump'ın İran Saldırıları Hem Övgü Hem Eleştiri Aldı

Trump'ın İran Saldırıları Hem Övgü Hem Eleştiri Aldı

Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği kararlı saldırılar iki partiden de tepkiler aldı ve ABD’nin rejim değişikliği politikasını yeniden gündeme taşıdı.

İran’a Yönelik Hassas Saldırılar Olağan Dışı Övgü ve Endişeler Getirdi

Başkan Donald Trump’ın İran’ın kilit nükleer tesislerine bombalama emri vermesi, en sert muhaliflerinden dahi alışılmadık şekilde takdir gördü. Kandırmaya dayalı, kamuoyunda kararsızlık izlenimi yaratılan ve sahte B-2 filosu kullanılan operasyon; riskli ama etkili olarak nitelendirildi. Siyasi yelpazedeki birçok isim, askeri gücü, hassasiyeti ve gizliliği övdü.

Bret Stephens gibi Trump’a genellikle eleştirel yaklaşan köşe yazarları, bombardımanları “saygıyı hak eden cesur ve doğru bir karar” olarak niteledi ve Trump’ın bu işi İsrail’e bırakmak yerine doğrudan müdahale ettiğine dikkat çekti. Washington Post’tan David Ignatius ise operasyonun beklenenden büyük ve kapsamlı olduğunu, ABD’nin küresel etkinliğini gösterdiğini vurguladı.

Bununla birlikte, tepkiler yine klasik çizgide ilerledi: Muhafazakârlar ve Cumhuriyetçiler misyonu büyük ölçüde övdü, liberaller ve Demokratlar ise sert şekilde eleştirdi. Gözlemciler, aynı saldırıların Biden yönetimi tarafından yapılmış olması durumunda tepkilerin tersine dönebileceğine dikkat çekti. Başkanın yaklaşımı ayrıca bu tür askeri operasyonlarda Kongre onayının gerekliliğini yeniden gündeme getirdi; bazıları ise gizliliğin başarıdaki kilit unsur olduğuna işaret etti.

Stratejik Belirsizlikte Rejim Değişikliği Tartışması

Başkan, İran’da “rejim değişikliği” olasılığına işaret ederek önceki yönetimlerin tutumunu tekrar gündeme getirdi. Kimileri bunu İran liderlerine baskı kurmak için atılmış hesaplı bir adım olarak görürken, diğerleri Irak Savaşı gibi pahalı müdahalelerden kaçınılması gerektiğini savundu. Hükümetin mesajları ve basın sözcüsü Karoline Leavitt’in açıklamaları, ABD askeri varlığının gölgesinde dahi olsa, liderliğin yalnızca İran halkı tarafından değiştirilebileceğine vurgu yaptı.

Analistler, İran’ın başlangıçtaki sessiz misillemesinin – Katar’daki bir ABD üssüne atılan ancak kayıpsız geçen balistik füzeler – daha fazla tırmanmayı önlemeyi amaçladığını belirtti. İsrail’in önceki hava saldırılarının ardından ABD’nin İran hava sahasını kontrol etmesi, yeni saldırıların düşük riskle yapılmasını sağladı. Pentagon’un yanıltıcı taktikleri ve Trump’ın kamuoyuna dönük kararsızlığı operasyonun gizli kalmasında önemli rol oynadı.

İstihbarat değerlendirmeleri de tartışma konusu olmaya devam ediyor. Trump’ın, ulusal istihbarat direktörü Tulsi Gabbard’ın İran’ın nükleer silah üretimine yakın olmadığı yönündeki ifadesine öfkelendiği bildirildi. İsrail’in güçlü istihbarat uyarıları ve İranlı komutanlara yapılan doğrudan tehditler, yönetimin iç dinamikleriyle birlikte ortamın ne kadar hassas olduğunu gösterdi.

Miras ve Gelecek Etkiler

Pek çok kişi için, Trump’ın kararlılıkla ve gizlilikle harekete geçmesi, onun geleneksel müdahaleci olmayan lider imajına ters düşüyor. Eleştirmenler yeni bir çatışmanın riskleri konusunda uyarırken, bazıları bu operasyonu ABD’nin küresel kararlılığını yeniden şekillendiren cesur bir hamle olarak görüyor. Gözlemciler, İran ile ABD arasındaki uzun süreli düşmanlığı, 1979 rehine krizinden Hizbullah ve Hamas’a verilen desteğe ve İsrail’e sürekli tehdide kadar hatırlatıyor.

Sonuç olarak, Trump’ın hamleleri ABD liderliği ve müdahale konusundaki tartışmayı yeniden şekillendirdi. Saldırıların bir dönüm noktası mı yoksa geçici bir duraklama mı olduğu henüz belli değil; ancak ABD’nin İran ve Orta Doğu stratejisiyle ilgili tartışma sona ermiş değil.