
Trump’ın NATO-Ukrayna Silah Anlaşması Avrupa Fonlarını Kullanıyor
Trump’ın NATO anlaşması, ABD silahlarını Avrupa fonlarıyla Ukrayna’ya gönderiyor; Rusya’nın tehditleri ve siyasi tartışmalar gündemde.
NATO ve ABD’den Ukrayna’ya Destek: Strateji Avrupa Finansmanıyla Değişiyor
Başkan Donald Trump, ABD yapımı silahların Ukrayna’ya gönderilmesini öngören ve mali yükün Amerikan vergi mükelleflerine değil, Avrupalı müttefiklere ait olduğu yeni bir NATO anlaşmasını açıkladı. Bu yaklaşım, Washington’daki siyasi tartışmaları değiştirdi, daha önce Ukrayna yardımına karşı çıkan Cumhuriyetçilerin desteğini aldı ve ABD’nin Rusya ile süren savaşta stratejisini yeniden şekillendirdi.
Trump, aylar önce Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin savaşı bitirme kararlılığını sorgulamış ve ABD’nin katılımına dair şüphelerini dile getirmişti. Şimdi ise, Kiev’in savunmasının finansal sorumluluğu tamamen Avrupa’nın omuzlarında. Başkan Yardımcısı JD Vance bu adımı destekleyerek Trump’ın Amerikalı vergi mükelleflerini sonsuz bir savaş finansmanından koruma çabalarını övdü.
"Joe Biden, milyarlarca Amerikan dolarını Ukrayna’ya gönderirken, Başkan Trump Amerika’yı önceledi ve yardımların bedelini Avrupalı müttefiklerimize yükleyen akıllıca bir anlaşma yaptı," dedi Vance’in sözcüsü.
Bu yeni düzenleme, Pentagon’un önceki silah sevkiyatlarını durdurmasının ardından hayata geçirildi. Artık Avrupa fonlarıyla tedarik edilen Patriot hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere silah teslimatları yeniden başladı. Trump, NATO müttefiklerinin ABD’li üreticilerden savaş alanına dağıtılmak üzere milyarlarca dolarlık satın alma sözü verdiğini vurguladı.
GOP Direnci Azalıyor, Rusya’dan Sert Uyarılar Geliyor
Bu değişim, daha önce yardıma karşı çıkan Cumhuriyetçileri de ikna etti. Uzun süredir eleştiride bulunan isimler bile bu planı "gerçekçilik ve itidal" olarak nitelendirdi. Temsilci Brandon Gill, R-Teksas, Trump’ı "NATO’yu sürece dahil ettiği" için takdir etti. Daha önce Ukrayna yardımına karşı çıkan Ralph Norman, R-Güney Carolina ise tartışmanın devam edeceğini belirtti.
Bazı itirazlar ise sürüyor. Temsilci Marjorie Taylor Greene, Amerikalıların dış müdahalelerden ziyade ülke içi sorunlara çözüm istediğini söyledi. "Ukrayna’ya silah göndermek ya da satmak, yabancı savaşlara dahil olmak istemiyoruz," dedi.
Kremlin ise sert açıklamalarla karşılık verdi. Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, NATO’nun artan desteğini "tam ölçekli bir savaş" olarak nitelendirdi ve Batı’ya karşı "önleyici saldırı" tehdidinde bulundu. Rus yetkililer, ABD-NATO’nun Patriot sevkiyatını kınayarak Batılı liderleri çatışmayı tırmandırmakla suçladı.
Trump, Andrews Hava Üssü’nde yaptığı açıklamada ilk Patriot füzelerinin Almanya üzerinden Ukrayna’ya sevk edildiğini doğruladı. Alman Savunma Bakanlığı ise teslimatın ayrıntılarını henüz doğrulamazken, Pentagon Ukrayna’nın gelişmiş hava savunma sistemlerine ulaşmasını önceliklendirdi.
Zelenski Hız İstiyor, Avrupa Yeni Yükümlülüklerle Karşı Karşıya
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski yeni desteği memnuniyetle karşıladı ancak sürecin hızlanmasını istedi ve “her gün korkutucu” dedi. Trump’ın Rusya’ya barış görüşmeleri için verdiği 50 günlük sürenin ardından yeni yaptırımlar ve petrol alıcılarına yönelik ek vergilerin devreye gireceğine dikkat çekti.
Beyaz Saray, Trump’ın Ukrayna’nın Moskova’yı hedef almasını önerdiğine ilişkin iddialar hakkında yorum yapmadı. Avrupa ve ABD’li yetkililer, teslimat takvimleri ve lojistik konusunda tartışmayı sürdürürken, İsviçre de kendi Patriot bataryalarının teslimatında ABD’nin Ukrayna’yı önceliklendirmesi nedeniyle gecikmeler yaşandığını açıkladı.
Kongre ve NATO müttefikleri yeni gerçekliğe uyum sağlarken, Ukrayna yardımlarının kaderi Avrupa’nın mali katkısına ve Washington’ın değişen stratejisine bağlı. İki tarafın da pozisyonlarını netleştirdiği bu dönemde, önümüzdeki haftalar Ukrayna’nın savunması ve NATO’nun doğu kanadının istikrarı açısından kritik olacak.