
WaPo: Biden Dönemi Yanlış Bilgilendirme Komplo İnancını Artırıyor
Washington Post'tan bir başyazı, Biden yönetiminin yanlış bilgilendirmesinin komplo teorilerine olan inancı ve kamu güvenini azalttığını belirtiyor.
Başyazı Hükümetin Güvensizliği Artırmasından Hükümeti Sorumlu Tutuyor
Washington Post'un yakın tarihli bir başyazısı, Biden yönetiminin tartışmalı bilgileri yönetme yaklaşımını, Amerikalıların komplo teorilerine artan inancıyla ilişkilendiriyor. Editörler, Hunter Biden dizüstü bilgisayarı hikayesinin bastırılması ve Başkan Biden'ın bilişsel gerilemesini gizleme çabalarını, resmi eylemlerle kamu kurumlarına olan güvenin sarsılmasına örnek gösteriyor.
Yazıya göre, Biden kampanyasının, dizüstü bilgisayardaki içeriklerin gerçekliğini bilmesine rağmen, bu haberlerin sosyal medyada sınırlandırılması yönündeki baskısı gizlilik ve şüphe ortamı yarattı. Editörler, 2020'de 51 eski istihbarat yetkilisinin imzaladığı ve Hunter Biden'ın e-postalarının yayımlanmasını Rus dezenformasyonu olarak niteleyen mektubu da, kamu güvenine bir darbe olarak değerlendiriyor.
Post, bu olayların uzun süredir devam eden bir eğilimin parçası olduğunu savunuyor. On yıllar önce Amerikalıların çoğu federal hükümete güveniyordu, ancak Irak Savaşı'ndaki yanıltıcı istihbarat ve hükümetin Pentagon Belgeleri'ne yaklaşımı gibi olaylardan sonra bu güven büyük ölçüde azaldı. Başyazı, Donald Trump'ın 2016'daki zaferinin de bu biriken başarısızlıklara bir tepki olduğunu öne sürüyor.
Azalan Güven ve Komplo Teorilerinin Yayılması
Baş yazıda, son anketlere göre Amerikalıların %69'unun hükümetin Epstein dosyaları hakkında detayları gizlediğine inandığı, yalnızca %3'ünün ise resmi bilgilerden memnun olduğu belirtiliyor. Post, yaygın şüpheciliği, elit kurumların geçmişteki "göze çarpan yanlış adımlarına" bağlıyor ve toplumun komplo teorilerine daha açık hale geldiğini vurguluyor.
Editörler, hükümetin yanlış bilgilendirme geçmişini eleştirirken, komplo teorilerine karşı hassas bilgilerin rastgele yayımlanmasından da kaçınılması gerektiği uyarısında bulunuyor. Editörler, Epstein dosyalarının tamamen açıklanmasının bile yeni teorileri engellemeyeceğini, liderlerin yanlışları büyütmek yerine güven inşa etmeye odaklanmaları gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Washington Post başyazısı, hükümetin en büyük sorumluluğunun şeffaf ve sorumlu hareketlerle kamu güvenini yeniden tesis etmek olduğunu; süren kaçamak tutumun ise Amerikan toplumundaki bölünmeyi ve güvensizliği derinleştireceğini savunuyor.