Temsilci Joe Wilson, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını "intihar" olarak nitelendirerek, bu saldırıların Trump’ın barış çabalarını baltaladığını ve İran’ı güçlendirdiğini uyardı.

Wilson’dan İsrail’in Suriye Saldırılarına Tehlike Uyarısı

Amerikan Kongresi İsrail Grubu’nun eş başkanı ve Güney Carolina milletvekili Cumhuriyetçi Joe Wilson, İsrail’in Suriye’ye son dönemde düzenlediği hava saldırılarını sert bir dille eleştirerek, bu saldırıların Başkan Donald Trump’a hakaret anlamına geldiğini ve yeni bir ekonomik kalkınma yolu açmak için Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması kararını alaya aldığını belirtti.

Wilson, İsrail Büyükelçisi Yechiel Leiter’dan uyarılarını Tel Aviv’deki yetkililere iletmesini istediğini ve bu tür saldırıların İsrail ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için aylarca süren arka kapı diplomasisini sekteye uğratabileceğini belirtti. Ayrıca bu saldırıların, ABD öncülüğünde yürütülen ve Abraham Anlaşmaları modelinde bir bölgesel barış planını ve İsrail-Suudi Arabistan arasındaki normalleşme görüşmelerini zora soktuğunu söyledi. “Bu benim için çok üzücü ve çok yıkıcı,” ifadelerini kullandı.

Bölgesel İstikrar ve Stratejik Riskler

Wilson, Suriye’deki çatışmanın büyümesi halinde bölgesel sonuçların ağır olacağı, NATO’nun Türkiye ile ilişkilerinde ek baskı oluşacağı, bölgedeki Dürzi ve Kürt topluluklarının daha da parçalanacağı ve IŞİD’in yeniden güçlenerek İsrail’i doğrudan tehdit edebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, saldırıların İran ve Rusya’yı güçlendirdiğine dikkat çekti. “(Vladimir) Putin’in güçlerini çıkarmak için çaba gösterilmeli, istikrarsızlık yaratılmamalı,” diyerek Moskova’nın Suriye’deki askeri varlığını Akdeniz ve Afrika’ya güç yansıtmak için kullandığını belirtti.

Wilson, saldırıların Suriye’deki Dürzi azınlığını koruma amacıyla yapıldığı iddiasını “uydurma ve yanlış anlaşılmış” olarak nitelendirdi. Wilson’a göre İsrail için asıl tehdit Şam’dan değil, Tahran’dan geliyor: “Düşman Hamenei’dir ve yılanın başı Tahran’dadır, Şam değildir.” Suriye’de istikrarsızlığın, İran’a Hamas ve Hizbullah gibi bölgesel vekil güçleri yeniden inşa etme imkânı sağlayacağını ve odağın İran’dan sapması durumunda “İsrail’de büyük can kaybı” yaşanabileceğini söyledi.

Ilımlı Tutum ve Diplomatik Baskı Çağrısı

Artan şiddet ve söylemler arasında Trump yönetimi, İsrail’i daha fazla saldırıdan kaçınmaya ve Şam ile doğrudan görüşmelere başlamaya çağırıyor. ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın İsrailli yetkililere itidal tavsiyesinde bulunduğu, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun ise durumu “endişe verici ve dehşet verici” olarak nitelendirerek gerilimin düşürülmesi ve diplomasiye geri dönülmesi çağrısı yaptığı bildirildi.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, saldırıların azınlık toplulukları korumak için gerekli olduğunu savunarak, Suriyeli liderliğin İsraillilere saldıracağı endişesiyle harekete geçtiklerini belirtti. Ancak Wilson ve diğer eleştirmenler, bu saldırıların yalnızca İran’ı güçlendireceği ve bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağı görüşünde. Diplomatik kanallar zayıflarken ve yeni cepheler açılırken, ABD’nin aracılık ettiği normalleşme sürecinin geleceği belirsizliğini koruyor.

Washington’un sakinlik çağrılarını sürdürdüğü bu süreçte, bölgesel liderler de bir sonraki adımlarını değerlendiriyor. İsrail’in Suriye’deki eylemlerinin sonuçları, mevcut çatışmanın çok ötesine geçerek Ortadoğu’da barış ve güvenlik umutlarını yıllar boyunca etkileme potansiyeli taşıyor.