
Yüksek Mahkeme NJ İfade Özgürlüğü Davasını İnceliyor
Yüksek Mahkeme, New Jersey’deki bir pro-life derneğine yönelik soruşturmanın ifade özgürlüğünü ihlal edip etmediğini inceleyecek.
Yüksek Mahkeme federal ve eyalet yetkisi ayrımını belirleyecek
Yüksek Mahkeme, Pazartesi günü, beş merkezle kadınlara hizmet veren inanç temelli First Choice Women’s Resource Centers’ın açtığı davayı gündemine alacağını duyurdu. Kuruluş, New Jersey Başsavcısı Matthew Platkin’in geniş çaplı iç kayıtlar ve bağışçı bilgileri talep ederek ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia ediyor.
Hukuki mücadele, Başsavcı Platkin’in First Choice’a, derneğin sunduğu kürtaj hizmetleri hakkında kadınları yanıltıp yanıltmadığına ilişkin bir soruşturma kapsamında belge talep etmesiyle başladı. First Choice, bu talebin aşırı kapsamlı ve "gizliliğe müdahale" olduğunu öne sürerek, bağışçıları caydırabileceğini ve Anayasa'nın Birinci Maddesi kapsamında korunan haklarını ihlal ettiğini savundu.
Mahkeme belgelerinde First Choice’ın avukatları, Platkin’i gebelik merkezlerine karşı açıkça düşmanca davranmakla ve kürtaj yanlısı Planned Parenthood ile birlikte, kürtaja karşı olan kuruluşları hedef almakla suçladı. Dernek, Platkin’in bu adımının, hassas bağışçı verilerini açıklamaya zorlayarak diğer eyalet yetkililerine de benzer baskıların yolunu açabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Sorun federal mahkemeye taşındı; First Choice, mahkeme çağrısına uymanın, destekçileriyle iletişim kurma haklarını kısıtlayacağını iddia etti. Ancak, alt federal mahkeme davayı reddetti ve Üçüncü Daire Temyiz Mahkemesi de bu kararı onayladı. Mahkemeler, meselenin önce eyalet mahkemelerinde değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.
Mahkeme celbinin kapsamı ve amacı tartışma konusu
Başsavcı Platkin, eyaletin talebini savunurken, celbin abartıldığı kadar kapsamlı olmadığını belirtti. Platkin’e göre, ofisi yalnızca iki belirli web sitesi aracılığıyla bağış yapan kişilerin kimliklerini istedi, çünkü bazı bağışçıların, First Choice’un sunduğu hizmetler konusunda yanlış bilgilendirilmiş olabileceğinden endişe etti.
Platkin ayrıca, davanın henüz federal müdahale için uygun olmadığını, çünkü eyaletin mahkeme celbini henüz uygulamaya koymadığını savundu. Buna karşılık, First Choice avukatları ise, uygulanma tehdidinin bile örgütün ifade ve örgütlenme özgürlüğü üzerinde baskı oluşturduğunu vurguladı.
Yüksek Mahkeme’nin davayı ele alma kararı, eyalet yetkililerinin bu tür soruşturmalarının önce eyalet mahkemelerinde mi ele alınması gerektiği yoksa federal mahkemelerin anayasadan kaynaklı hakların korunması için daha erken müdahale edip edemeyeceği sorusunu netleştirecek. Sonuç, yalnızca New Jersey’de değil ülke genelinde de sivil toplum kuruluşlarının operasyonlarına ve destekçi listelerine yönelik resmi taleplere karşı tavırlarını etkileyecek.
Sözlü duruşmaların Ekim 2025’te başlaması planlanıyor. Hukukçular, mahkeme kararının kürtaj, mahremiyet ve sivil toplum kuruluşlarının ifade özgürlüğü gibi hassas konularda eyalet soruşturmalarına önemli sınırlar getirebileceğine dikkat çekiyor.