
Adalet Bakanlığı, ABA’nın Yargı Adayı Rolünü Sonlandırdı
Adalet Bakanlığı, ABA’nın yargıç değerlendirme sürecindeki ayrıcalıklı konumuna son verdiğini açıkladı.
Bakan Bondi: ABA’ya ayrıcalık dönemi sona erdi
Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı, Perşembe günü yaptığı açıklamayla Amerikan Barolar Birliği’nin (ABA) yargıç adaylarını değerlendirme sürecindeki rolüne son verdiğini duyurdu. Karar, Başsavcı Pam Bondi tarafından ABA Başkanı William R. Bay’e gönderilen resmi bir mektupla açıklandı.
Bondi’ye göre ABA “on yıllardır yargı adaylarına özel erişim ve ayrıcalıklar” sağlamıştı. Bu uygulama, artık geçerli olmayacak. ABA’nın bazı adayları kamuoyuna açıklanmadan önce değerlendirme fırsatı bulduğu süreç sona erdirildi.
“ABA, diğer aktivist kuruluşlar gibi adaylıklar hakkında yorum yapabilir ancak farklı muamele görmesini gerektiren hiçbir gerekçe yok,” diyen Bondi, artık adayların ABA’ya gizli belgeleri sunmayacağını ve röportajlara katılmayacağını belirtti.
Eleştiriler ve yeni politika yönü
Bu karar, uzun süredir ABA’yı taraflı olmakla suçlayan Cumhuriyetçi senatörlerin baskısıyla alındı. Utah Senatörü Mike Lee, ABA’yı “radikal sol görüşlü bir savunucu grup” olarak tanımlayarak, özellikle çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarını eleştirdi.
Yılın başlarında, bazı Cumhuriyetçi senatörler ABA’nın derecelendirme sistemini dikkate almayacaklarını duyurmuştu. Trump yönetiminin bu adımı, ABA’nın yargı atamalarındaki etkisini resmen sonlandırıyor.
Benzer uygulamalar daha önce George W. Bush ve Trump’ın ilk dönemlerinde de hayata geçirilmişti. Ancak bu kez karar resmi hale getirildi ve adaylardan artık ABA’nın erişimine izin veren formlar doldurmaları istenmeyecek.
19. yüzyılda kurulan ABA, 400 binden fazla avukat, hukuk öğrencisi ve hukuk uzmanından oluşan ABD’nin en büyük gönüllü hukuk kuruluşudur. Bir zamanlar tarafsız bir kurum olarak görülen ABA, son yıllarda Cumhuriyetçiler tarafından artan biçimde siyasi eğilimli olmakla eleştiriliyor.
ABA, konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadı ancak ilerleyen günlerde yorum yapması bekleniyor. Bu değişiklik, yargıç adaylarının nasıl değerlendirileceğini kökten değiştirebilir ve federal yargı sürecinde daha fazla kutuplaşmaya yol açabilir.