İran, ABD saldırıları sonrası görüşmelere hazır olduğunu sinyalliyor; siber tehditler artarken Trump’ın İran stratejisi ABD’de siyasi bölünmelere yol açıyor.

Trump’ın Askeri Saldırıları Sonrası İran Diplomasiye Açık

İran, Başkan Donald Trump’ın İran nükleer tesislerine yönelik askeri saldırılarına rağmen, ABD ile gelecekte diplomatik görüşmelere açık olduğunu belirtti. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Araghchi, CBS News’e yaptığı açıklamada, “Diplomasinin kapıları asla kapanmayacak” dedi; ancak yeni görüşmelerin, ABD’nin müzakereler sırasında askeri saldırılara yeniden başvurmayacağına dair güvence vermesini gerektirdiğini vurguladı. “Görüşmelerin bu kadar hızlı yeniden başlamayacağını düşünüyorum” diyen Araghchi, yeniden başlamadan önce zamana ve güvene ihtiyaç olduğunu belirtti.

Foundation for Defense of Democracies İran Programı Kıdemli Direktörü Behnam Ben Taleblu, bu diplomatik açılımın Tahran’ın zaman kazanmak ve ilave askeri baskıyı önlemek için uyguladığı bir strateji olduğunu belirtti. “Tahran’ın zayıfken en güçlü silahı diplomasidir” diyen Taleblu, İran’ın konuşmaya istekli olmasının, hem iç huzursuzluğu hem de uluslararası tırmanışı engellemeye hizmet ettiğini öne sürdü.

Başkan Trump ise bir anlaşma olasılığı hakkında karmaşık mesajlar verdi. Hollanda’da gerçekleşen bir NATO zirvesinin ardından Trump, “Gelecek hafta İran’la konuşacağız. Bir anlaşma imzalayabiliriz, bilmiyorum. Benim için çok da gerekli değil” dedi. İran’ın nükleer programının yok edildiğini iddia ederek, resmi bir anlaşmanın gerekliliğini küçümsedi ve “Bir anlaşmam olup olmaması umurumda değil” dedi. Ancak Truth Social’da şu anda İran ile konuşmadığını da belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, iletişimin özel temsilci Steve Witkoff üzerinden sürdüğünü, başkanın bizzat dahil olmadığını açıkladı.

Trump’ın Ekibine Yönelik İran Bağlantılı Siber Tehditler

Bu diplomatik girişimlere paralel olarak, ABD yetkilileri yeni bir İran bağlantılı siber tehditle karşı karşıya. İran’la bağlantılı bir hacker grubu, Trump’ın yakın çevresinden üst düzey isimlere ait olduğu iddia edilen e-postaları yayımlamakla tehdit ediyor. Bu kişiler arasında genel sekreter Susie Wiles ve danışman Roger Stone da bulunuyor. Grup, 2024 seçim kampanyasında da e-posta sızıntısı gerçekleştirmiş ve 100 gigabaytlık hassas iletişime sahip olduklarını iddia etmişti.

Adalet Bakanı Pam Bondi saldırıyı “vicdansız bir siber saldırı” olarak nitelendirirken, FBI Direktörü Kash Patel failleri adalete teslim edeceklerini söyledi. Patel, yönetim yetkililerinin güvenli iletişiminin korunmasının önemini vurgulayarak, “Ulusal güvenliğe ilişkin herhangi bir ihlale karışan herkes tamamen soruşturulacak ve sonuna kadar yargılanacak” dedi.

Siber ve Altyapı Güvenliği Ajansı Sözcüsü Marci McCarthy ise tehdidi, “dikkat dağıtma, itibarsızlaştırma ve bölme” amacı taşıyan hesaplı bir kampanya olarak tanımladı. ABD’li siber yetkililer, ateşkes ilanı ve süren müzakerelere rağmen, İran bağlantılı aktörlerin Amerikan şirketleri ve altyapısına yönelik zararlı siber faaliyetlere devam edebileceği uyarısında bulundu.

ABD’de İran Politikası ve Orta Doğu Stratejisi Üzerine Tartışmalar Alevleniyor

Ülkede ise saldırılar ve siber tehditlerin ardından, ABD’nin Orta Doğu politikası ve İran stratejisinin geleceği konusundaki hararetli tartışmalar yeniden gündeme geldi. Politik söylemleriyle tanınan aktör John Cusack, sosyal medyada İran’ın nükleer silaha sahip olması gerektiğini savunarak, bu silahın ABD ve İsrail’i Orta Doğu’daki saldırılardan caydırmanın tek yolu olduğunu öne sürdü.

Cusack’in bu açıklamaları, ABD’nin B-2 bombardıman uçaklarıyla İran hedeflerine saldırmasının ardından geldi ve bölgedeki hem İsrail’i hem de ABD’yi hedef alan eleştirilerine yeni bir halka ekledi. Aktör, ABD’nin İsrail’e verdiği desteği “soykırımcı bir rejime destek” olarak nitelendirdi ve Lübnan ile Gazze’ye yönelik saldırıları kınadı. Ayrıca, New York’ta demokratik sosyalist Zohran Mamdani’nin belediye başkanlığı ön seçimlerini kazanmasını, yerleşik düzene ve savaşa karşı bir duruş olarak övdü.

İran diplomatik seçeneklerini değerlendirirken ve siber tehditler tırmanırken, Trump yönetimi de hem ülke içinde hem de uluslararası arenada siyasetçi ve güvenlik liderlerinden gelen baskılarla karşı karşıya. Süren görüşmelerin, güvenlik önlemlerinin ve siyasi tartışmaların sonucu, ABD-İran ilişkilerinin bir sonraki safhasını ve Orta Doğu’da diplomasi ile ulusal güvenliğin genel seyrini belirleyecek.