
Pentagon: ABD Saldırıları İran’ın Nükleer Programını Geriye Attı
Pentagon yetkilileri, geçen ay düzenlenen ABD hava saldırılarının İran’ın nükleer programını iki yıla kadar geriye attığını doğruladı. Kritik tesislerin yok edildiği belirtilirken, uluslararası gözlemciler Tahran’ın tepkisini yakından izliyor.
ABD Hava Saldırıları İran’ın Nükleer Tesislerine Ağır Darbe Vurdu
Pentagon, Çarşamba günü yaptığı açıklamada ABD’nin “sığınak delici” hava saldırılarının İran’ın nükleer tesislerine ciddi zarar verdiğini ve programın bir ila iki yıl geriye atıldığını duyurdu. Savunma Bakanlığı sözcüsü Sean Parnell, “Programlarını en az bir ila iki yıl geriye attık, bakanlık içindeki istihbarat değerlendirmeleri bunu gösteriyor,” dedi.
Parnell, etkinin boyutunu vurgulayarak, “İran’ın nükleer kapasitesinin ciddi şekilde zayıflatıldığına, hatta belki de bomba yapma isteğinin bile azalmış olabileceğine inanıyoruz,” ifadelerini kullandı. 22 Haziran’da gerçekleştirilen saldırılar, özellikle Fordo, İsfahan ve Natanz’daki büyük nükleer tesisleri hedef aldı; bu noktalar, İran’ın uranyum zenginleştirme ve atom altyapısının merkezi konumunda.
Pentagon’un resmi değerlendirmesi, operasyonun etkinliğine dair önceki kamuoyu tahminlerinden çok daha iyimser bir tablo çiziyor. Daha önce, uluslararası yetkililer maddi zarara rağmen Tahran’ın nükleer hedeflerinin gerçekten durdurulup durdurulamayacağı konusunda şüpheler dile getirmişti.
İran’ın Kapasitesi Üzerine Tartışmalar ve Belirsizlik
Pentagon’un iyimser değerlendirmesine rağmen, uluslararası kuruluşlar temkinli yaklaşıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Başkanı Rafael Grossi, hafta sonu yaptığı açıklamada İran’ın birkaç ay içinde uranyum zenginleştirmeye yeniden başlayabileceği uyarısında bulundu. Grossi’nin bu uyarısı, saldırılar öncesinde Fordo tesisinde kargo hareketliliği gösteren uydu görüntülerine dayanan, İran’ın neredeyse silah seviyesindeki zenginleştirilmiş uranyumunu ya da gelişmiş santrifüjlerini bazı tesislerden çıkarabileceği yönündeki iddialarla aynı döneme denk geldi.
Ancak ABD hükümeti bu iddiaları şiddetle reddediyor. Savunma Bakanı Pete Hegseth, İran’ın nükleer varlıklarını başarıyla taşıyıp taşımadığına dair sorulara sinirlenerek, bu tür iddiaları destekleyecek herhangi bir istihbarat olmadığını belirtti. Parnell, “Şimdiye kadar gördüğümüz tüm istihbarat, özellikle bu tesislerin tamamen yok edildiğine inanmamıza neden oldu,” dedi.
İran cephesinde ise Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Fordo tesisinin ciddi zarar gördüğünü kabul ederken, ülkesinin teknik bilgisinin hâlâ yerinde olduğunu savundu. Arakçi bir röportajında, “Fordo’da tam olarak ne olduğunu kimse kesin olarak bilmiyor. Bildiğimiz kadarıyla tesisler ciddi ve ağır hasar aldı,” ifadelerini kullandı.
Pentagon, saldırıların İran’ın nükleer hedeflerine stratejik bir darbe indirdiği görüşünde. Süregelen istihbarat değerlendirmeleri, çekirdek kapasitenin bozulduğuna dair inancı güçlendiriyor.
Uluslararası toplum, saldırıların etkilerini izlemeye devam ederken, İran’ın nükleer kapasitesini ne kadar hızlı toparlayabileceği ve bu uzun süren çıkmazda diplomatik mi yoksa askeri adımların mı belirleyici olacağı merak konusu. BM ve bölgesel ortaklar başta olmak üzere gözlemciler gelişmeleri yakından takip ediyor; önümüzdeki aylarda olası yeni tırmanışlar ya da müzakere girişimleri gündeme gelebilir.