
Sürgündeki Prens İran İslam Cumhuriyeti'nin Sonunu İstiyor
Sürgündeki Prens Rıza Pehlevi, İslam Cumhuriyeti'nin çöktüğünü belirterek orduyu taraf değiştirmeye ve barışçıl geçişe çağırdı.
Pehlevi Demokratik Geçiş Teklifiyle Rejimin Çöktüğüne Dikkat Çekti
İran’ın sürgündeki veliaht prensi Rıza Pehlevi, İslam Cumhuriyeti’nin çöküşün eşiğinde olduğunu açıkladı ve İran halkını ile orduyu demokratik bir geçiş için birleşmeye çağırdı. Paris’te düzenlediği basın toplantısında Pehlevi, merhum Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin en büyük oğlu olarak bu anı “bizim Berlin Duvarı anımız” diye tanımladı ve 46 yıllık rejimin temellerinin sarsıldığını, ordunun bölündüğünü, halkın ise birleştiğini vurguladı.
Pehlevi, Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in ve diğer üst düzey yetkililerin ailelerinin İran’dan kaçmaya hazırlandığına dair güvenilir raporlara işaret etti. ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik askeri saldırıları yoğunlaşırken, Hamaney’in bir sığınakta saklandığı, tüm elektronik iletişim kanallarını keserek yalnızca güvendiği bir danışman aracılığıyla emir verdiği bildirildi.
Pehlevi, Batı’nın rejime bir can simidi uzatmaması gerektiğini vurgulayarak, “Eğer Batı rejime bir can simidi uzatırsa daha fazla kan dökülecek ve kaos yaşanacaktır – çünkü bu rejim aşağılandıktan sonra teslim olmayacak veya boyun eğmeyecek. O iktidarda kaldığı sürece hiçbir ülke ve insan güvende değildir; Washington, Paris, Kudüs, Riyad ya da Tahran’ın sokaklarında bile.” dedi. Kalıcı barışın sadece barışçıl ve laik bir demokratik geçişle sağlanabileceğini savundu.
Ordudan Taraf Değiştirme Çağrısı ve Adalet Vurgusu
Pehlevi, İran ordusu, polis ve güvenlik güçlerine seslenerek, rejime değil millete sadık olanları özgürlük arayışındaki halkla birleşmeye davet etti. “Şimdi halka katılırsanız, demokratik bir İran’da sizin için de bir gelecek var,” diyerek askeri ve polis personelinin ekibiyle doğrudan iletişim kurabilmesi için güvenli bir kanal oluşturulduğunu açıkladı.
Pehlevi, Hamaney’i güvenli bir yerde saklanırken İran halkını “canlı kalkan” olarak kullanmakla suçladı. “Tahran’daki insanların güzel başkentimizi terk etmek zorunda kaldığını, İsfahan’daki patlamaları, Basra Körfezi boyunca çıkan yangınları görmek beni acıyla dolduruyor. Ancak acıdan çok öfke hissediyorum, çünkü bu savaş bir adamın – Ali Hamaney’in – bencilliği, nefreti ve terörünün bir sonucudur.” dedi. Pehlevi, Hamaney’i istifaya çağırdı ve adil yargılanma ve hukuki süreç sözü verdi; “şimdiye kadar hiçbir İranlıya vermediğinden daha fazlasını.” Ayrıca üst düzey rejim yetkililerinin de adaletle yüzleşmesi gerektiğini, ancak başarısız geçişlerde yapılan hataların tekrar edilmeyeceğini belirtti.
Pehlevi, güç istemediğini, ülkeyi istikrara, özgürlüğe ve adalete taşımaya hazır olduğunu ifade etti. Demokratik geçiş için aktivistlerden, muhaliflerden, iş insanlarından, profesyonellerden ve uzmanlardan oluşan bir ulusal birlik zirvesi toplanmasını önerdi. İran’ın gelecekteki demokrasi modelinin ise ulusal referandumla belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Ulusal Yenilenme ve Uluslararası Endişeler İçin Yol Haritası
Ekonomik yeniden yapılanma ve sosyal istikrar için üç aşamalı bir plan açıklayan Pehlevi, rejimin çöküşünden sonraki ilk 100 günün ayrıntılarını yakında ekibinin yayımlayacağını belirtti. İran’ın toprak bütünlüğü, bireysel özgürlükler ve din-devlet ayrımının yeni dönemin temelini oluşturması gerektiğini vurguladı. İran’ın potansiyeline inanan ve yeniden yapılanmaya katkı sunmaya hazır uluslararası yatırımcılar, girişimciler ve uzmanlardan oluşan bir ekip kurduğunu ifade etti.
Pehlevi, Natanz, İsfahan ve Fordow’daki ana nükleer tesislerin imhasını kabul etmekle birlikte, yalnızca askeri önlemlerin barış getirmeyeceği veya rejimin nükleer hırslarını sona erdirmeyeceği uyarısında bulundu. “Rejim öfkeli ve cesaret bulmuş bir şekilde intikam arayışında olacak ve Kuzey Kore gibi diğer yasa dışı rejimlerden nükleer silah edinebilir.” dedi ve ancak gerçek bir siyasi değişimin kalıcı güvenlik sağlayacağını belirtti.
Yakın zamanda gerçekleştirilen ABD askeri müdahalesinden önce Başkan Donald Trump’ın diplomatik çözümler aradığı, Türkiye ile iş birliği yaptığı ve İran cumhurbaşkanıyla üst düzey görüşmeler teklif ettiği, ancak İran liderliğinin buna yanıt vermediği bildirildi. Pehlevi, bu kritik saatte İran halkına hizmet etmeye, barışçıl, adil ve demokratik bir gelecek umudu sunmaya söz verdi.