
Trump ve Netanyahu, İran Karşısındaki Tarihi Zaferi ve Barış Hedefini Kutladı
Trump ve Netanyahu, Beyaz Saray'da İran'a karşı elde edilen zaferi kutladı, Gazze ateşkesi ve bölgesel barış için umut verdi.
Beyaz Saray Görüşmesinde ABD-İsrail İttifakı Güçlendi
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Pazartesi akşamı Beyaz Saray'da bir araya gelerek ülkeleri arasındaki yakın ortaklığı pekiştirdi ve her iki liderin de “tarihi zafer” olarak nitelendirdiği İran’a karşı elde edilen başarıyı kutladı. Bu üst düzey akşam yemeği, Orta Doğu diplomasisinde yeni bir dönemi işaret etti. Trump ve Netanyahu, genişletilmiş iş birliği ve barışa odaklanmış bir gelecek için kararlılıklarını yineledi.
Başkan Trump toplantıda, “Birlikte muazzam bir başarı elde ettik,” dedi ve ilerlemeye olan güvenini vurguladı. Netanyahu, Trump’a Nobel Barış Ödülü Komitesine gönderdiği resmi bir mektup sundu ve barışa katkılarından dolayı onu takdir etti. Netanyahu, “Barışa öncülük ediyorsunuz—bir ülke, bir bölge birbiri ardına,” dedi. Trump ise, “Çok teşekkür ederim. Özellikle sizden bunu duymak çok anlamlı,” yanıtını verdi.
İran Operasyonları ve Bölgesel Diplomasi Gündemi
Sembolik jestlerin ardında ciddi stratejik görüşmeler de yapıldı. Trump, son dönemde ABD-İsrail ortak askeri operasyonlarının ardından İran’ın yeni görüşmeler talep ettiğini açıkladı. Trump, “Görüşmek istiyorlar. Bir çözüm bulmak istiyorlar. Şu an iki hafta öncesinden çok daha farklılar,” dedi.
Netanyahu, askeri operasyonu “tarihi bir zafer” olarak nitelendirerek, operasyonun “İsrail’in hayatını tehdit eden iki tümörü—nükleer tümör ve balistik füze tümörü” hedef aldığını söyledi. Ancak, tetikte olunması gerektiğini belirterek, “Bir tümör gibi, yeniden büyüyebilir... Durumu sürekli izlemek gerekiyor,” dedi.
Jewish Institute for National Security of America'nın CEO'su Michael Makovsky, toplantının, özellikle İran’ın askeri hedefleri konusunda gelecekteki ABD-İsrail iş birliği için kırmızı çizgilerin belirlenmesini amaçladığını söyledi. Makovsky, “İran’la savaş Trump tarafından biraz ani bir şekilde sona erdirildi,” dedi ve İran’ın düşmanca faaliyetlere yeniden başlaması durumunda harekete geçmeye hazır olmanın önemini vurguladı.
Gazze Ateşkesi, Filistinlilerin Geleceği ve Genişleyen Barış
Liderler ayrıca Gazze’de ateşkes olasılığını da değerlendirdi. Trump, bir anlaşmanın yakın olduğuna dair iyimser olduğunu belirtirken, “Hamas ateşkes istiyor,” dedi. Netanyahu ise aynı görüşte olduğunu, ancak İsrail’in güvenlik kontrolünü elinde tutacağını vurguladı. “İsrail’de kimse başka bir şeye razı olmaz. Biz intihar etmeyiz. Hayatı değerli buluruz,” dedi.
Trump, Filistinlilerin başka ülkelere yerleştirilmesiyle ilgili tartışmalı konuda sözü Netanyahu’ya bıraktı. Netanyahu, politikayı “özgür seçime dayalı parlak bir vizyon” olarak tanımladı: “Kalmak isteyen kalabilir, gitmek isteyen gitmeli.” Netanyahu, İsrail ve ABD’nin, bu yaklaşımın hayata geçirilmesine yardımcı olacak ülkeler bulmak için birlikte çalıştığını ve Filistinlilere daha fazla özgürlük sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Geleceğe bakıldığında, Makovsky, İran krizi ile Gazze’deki gelişmeleri birbirini takip eden “bölümler” olarak nitelendirdi ve Trump’ın Abraham Anlaşmaları’nı genişletmek, Suudi Arabistan dahil daha fazla ülkeyi barışa katmak istediğini belirtti.
Suriye ve Bölgedeki Dinamikler Değişiyor
Netanyahu, Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’de yeni diplomatik fırsatlar olabileceğine dikkat çekti. Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa’nın İsrail ve ABD ile bir tür anlaşma arayışında olduğu belirtiliyor. Makovsky, el-Şaraa’yı “son derece esnek ve pratik” olarak tanımladı ve bunun bölgenin daha fazla istikrara kavuşmasının önünü açabileceğini belirtti.
Beyaz Saray’daki görüşme, son dönemdeki ABD-İsrail iş birliğinin dönüştürücü etkisine yapılan vurguyla sona erdi. Netanyahu, “Bu, Orta Doğu’nun çehresini değiştirdi,” dedi. Trump ise, “Pek çok harika sonuca doğru ilerliyoruz,” ifadesini kullandı. Netanyahu, ziyareti kapsamında ABD Kongresi liderleriyle de görüşmelerini sürdürecek.