Yayınlanma Tarihi: 16.05.2025 19:08 / Dünya Haberleri

Yüksek Mahkeme, Tedbir Kararları ve Vatandaşlık Konusunda Bölündü

Yüksek Mahkeme, Tedbir Kararları ve Vatandaşlık Konusunda Bölündü

Yargıçlar, Trump'ın doğuştan vatandaşlık kararına ilişkin duruşmada ülke çapındaki tedbir kararları konusunda bölündü.

Yüksek Mahkeme, Alt Mahkemelerin Yetki Sınırlarını Tartışıyor

ABD Yüksek Mahkemesi, Perşembe günü Başkan Donald Trump’ın doğuştan vatandaşlığı sona erdirme kararnamesine ilişkin davada sözlü duruşmaları gerçekleştirdi. Ancak duruşmalar, göç politikasından ziyade alt mahkemelerin ülke çapında yürütmeyi durdurma kararı verip veremeyeceği sorusuna odaklandı.

Mahkeme kararının ne zaman açıklanacağı bilinmiyor, ancak davanın hızlandırılması nedeniyle kararın önümüzdeki haftalarda gelmesi bekleniyor. Söz konusu kararname, 14. Değişiklik’in yeniden yorumlanarak, ABD'de doğan bir çocuğun vatandaş sayılmaması gerektiğini öngörüyor; eğer anne ülkede yasa dışı veya geçici olarak bulunuyorsa ve baba vatandaş değilse.

Siyasi yelpazenin her iki ucundaki yargıçlar, hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi yönetimlerde yaygınlaşan tedbir kararlarının farkında olduklarını belirtti. Ancak iki saatten uzun süren duruşmanın ardından bu kararların kapsamı ve anayasaya uygunluğu konusunda fikir birliğine varılamadı.

Yargıç Sonia Sotomayor, kararın birçok emsali ihlal ettiğini söyleyerek, tedbir kararlarının kısıtlanmasının binlerce bireysel dava açılmasına neden olabileceğini savundu. Yargıç Samuel Alito ise 680 federal yargıcın çelişkili kararlar verme riskine dikkat çekti. “Bazen yanılıyorlar,” dedi.

ABD Genel Savcısı John Sauer, ülke çapında alınan tedbir kararlarının Anayasa'nın III. Maddesini ihlal ettiğini ve geleneksel eşitlik yetkisinin ötesine geçtiğini savundu. Bu kararların hükümete orantısız yük getirdiğini söyledi.

Yargıçlar, Hukuki Karmaşa Ortasında Orta Yol Arıyor

Davacıları temsilen konuşan Kelsi Corkran, temel anayasal hakların ihlali durumunda ülke çapında tedbir kararlarının geçerli olması gerektiğini savundu. Yargıç Elena Kagan, bu gibi davaların çoğuna alt mahkemelerin baktığını ve Yüksek Mahkeme’nin bunları tek tek inceleyemeyeceğini belirtti.

Yargıç Clarence Thomas, bu tür kararların 1963 öncesinde kullanılmadığını hatırlatarak, bunları tarihsel olarak tartışmalı bulduğunu söyledi. Alito ise alternatiflerin—örneğin toplu davalar—her durumda işe yaramayabileceğini vurguladı.

New Jersey Genel Savcısı Jeremy Feigenbaum, bazı durumlarda toplu davaların yeterince hızlı ilerlemediğini, bu nedenle ülke çapında kararların gerekli olabileceğini söyledi. Roberts ve Sotomayor, bu kararların ne zaman uygun olacağını belirlemenin yollarını sorguladı.

Trump ise Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, doğuştan vatandaşlık hakkının kölelerin torunları için getirildiğini, yasa dışı göçle ilgisi olmadığını savundu. Günün sonunda, tartışmalar asıl olarak göç politikasından çok, yargının yürütmeye karşı yetkisine odaklandı. Karar verilene kadar kararname yürürlükte değil.