
Yüksek Mahkeme, Federal Yargıçların Tedbir Yetkisini Sınırlandırdı
Yüksek Mahkeme, federal yargıçların ülke çapında tedbir kararlarını sınırlandırarak Trump’ın bekleyen politikalarını hayata geçirmesinin önünü açtı.
Yüksek Mahkeme Federal Tedbirlerin Kapsamını Daralttı
Başkan Donald Trump, Yüksek Mahkeme’nin Cuma günü aldığı ve alt federal mahkemelerin evrensel tedbir kararı verme yetkisini kısıtlayan 6’ya 3’lük kararını övdü. Karar, başkanın düzenlediği basın toplantısından kısa süre önce açıklandı ve Trump tarafından federal yargıçların “devasa yetki suistimaline” son verildiği şeklinde yorumlandı.
Trump, karar sonrası yaptığı açıklamada, son zamanlarda az sayıda alt mahkeme yargıcının başkanlık yetkisini geçersiz kılmaya çalıştığını ve bunun da seçmenlerin “rekor sayıda” desteklediği politikaları engellediğini vurguladı. Trump, yargıdan gelen bu tür adımların, yönetiminin ana gündeminde yer alan başkanlık kararnamelerinin hayata geçirilmesini önlediğini savundu.
Dava, Maryland, Massachusetts ve Washington eyaletlerinde görev yapan federal yargıçların Trump’ın doğum yoluyla vatandaşlığı yasaklayan kararını ülke genelinde durduran tedbir kararları vermesiyle başladı. Yönetim, bu tür kapsamlı yargı kararlarının mahkemelerin rolünü aştığını öne sürdü. Yüksek Mahkeme, davada esasen “evrensel tedbir” konusunu ele aldı; temel politika hakkındaki değerlendirmeyi ise dışarıda bıraktı.
Karar, Doğrudan Doğum Yoluyla Vatandaşlığa Değil, Yargı Tedbirine Odaklandı
Çoğunluk görüşünü kaleme alan Yargıç Amy Coney Barrett, alınan kararın Trump’ın doğum yoluyla vatandaşlık konulu başkanlık kararnamesinin anayasaya uygunluğunu değerlendirmediğini açıkça belirtti. Yargıçlar yalnızca, 1789 Yargı Yasası’nın federal mahkemelerin ülke çapında geçerli evrensel tedbirler verip veremeyeceği konusunu ele aldı.
Barrett, “Başvurular, Başkanlık Kararnamesinin Vatandaşlık Maddesine veya Uyruğu Yasasına aykırı olup olmadığını gündeme getirmiyor – ve biz de bu konuya değinmiyoruz. Önümüzdeki mesele, 1789 Yargı Yasası kapsamında federal mahkemelerin evrensel tedbir kararı vermeye yetkili olup olmadığıdır,” diye yazdı.
Barrett, “Evrensel tedbir yalnızca hakkaniyetli yetkinin bir sonucu olarak gerekçelendirilebilir; ancak Kongre federal mahkemelere böyle bir yetki vermemiştir,” diyerek Yargıç Ketanji Brown Jackson’ın muhalefet şerhine de doğrudan cevap verdi: “Jackson’ın savı, iki asrı aşkın içtihat ve Anayasa ile çelişiyor.”
Jackson ise karşı oy yazısında, bu kararın başkana “Anayasayı ihlal etme” alanı tanıdığını ve “hukukun üstünlüğü için varoluşsal bir tehdit” olduğunu savundu.
Anında Etki ve Devam Eden Sorular
Başkan Trump, karar sonrası Adalet Bakanlığı’nın daha önce ülke çapında durdurulan çok sayıda politika için “hemen işlem başlatacağını” açıkladı. Yönetim, bu kararı federal mahkemelerce durdurulmuş politikaların hayata geçirilmesi için yeşil ışık olarak görüyor.
Karar, doğum yoluyla vatandaşlıkla ilgili temel soruları çözüme kavuşturmasa da yargı tedbirlerinin sınırları konusunda önemli bir emsal oluşturuyor. Mahkemenin, başkanlık kararnamesinin esasına değil, yargı tedbirine odaklanması, ulusal politikalarla ilgili gelecek davalarda mahkemelerde daha karmaşık bir yol izleneceğine işaret ediyor.
Trump ve destekçileri için karar, yürütme yetkisinin yeniden tesis edilmesi ve yargı müdahalesinin sınırlandırılması anlamına geliyor. Eleştirmenler ve Yargıç Jackson ise, bunun kuvvetler ayrılığına ve yargının yürütmeyi denetleme yetkisine dair endişeleri artırdığını belirtiyor. Yönetim, politikalarını tekrar mahkemelere sunmaya hazırlanırken, hukukçular pratikte başkanlık yetkisinin sınırları ve federal mahkemelerin ulusal politikadaki rolü üzerine yeni tartışmalar bekliyor.