ABD Yüksek Mahkemesi, Başkan Donald Trump’ın doğumla vatandaşlığı sona erdiren kararını değerlendiriyor; kararın yaratabileceği etkiler ciddi endişelere yol açıyor.

Tarihi Vatandaşlık Hakkı Tartışılıyor

ABD Yüksek Mahkemesi bu ay, Başkan Donald Trump’ın ABD’de doğan ancak ebeveynleri vatandaş olmayan çocuklar için doğumla vatandaşlık hakkını sonlandırmayı hedefleyen kararını ele aldı. Dava, Amerikan vatandaşlık ve göç politikalarını kökten etkileyebilecek nitelikte görülüyor.

Trump’ın ikinci döneminin ilk gününde imzaladığı “Amerikan Vatandaşlığının Anlamını ve Değerini Korumak” başlıklı kararname, yasadışı yollardan gelen ebeveynlerin çocukları ile geçici vizeyle ülkede bulunan annelerin çocuklarına – eğer baba daimi oturum sahibi ya da ABD vatandaşı değilse – vatandaşlık belgesi verilmemesini öngörüyor.

İnsani ve Hukuki Etkiler

Her yıl yaklaşık 150.000 çocuk ABD’de vatandaş olmayan ebeveynlerden doğuyor. ACLU'nun sunduğu örneklerden biri, 2023’te ABD’ye gelip New Hampshire’da sığınma başvurusunda bulunan Endonezyalı bir çiftin doğmak üzere olan bebeğiyle ilgili. Trump’ın kararına göre, bu bebek belgesiz göçmen sayılacak ve temel sağlık hizmetlerinden mahrum kalabilecek.

Uzun vadede, bu bireyler kimlik alamayacak, oy kullanamayacak, yasal işlerde çalışamayacak ve jüri üyeliği yapamayacak. 22 eyalet ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu, kararnamenin ABD Anayasası'nın 14. Ek Maddesi’ne aykırı olduğunu belirterek dava açtı.

Hiçbir mahkeme şu ana kadar Trump yönetiminin kararını desteklemedi. Yüksek Mahkeme’nin vereceği karar, Amerikan vatandaşlık yasasında tarihi bir dönüm noktası olabilir.